Yurtta ve Dünyada “Güneş”li Bir Hava Var :)

Sizlerle güzel haberleri paylaşmak istiyorum. Çoğu zaman tevazu gereği(!) susmayı tercih etsek de bari bunları yazalım dedim 🙂 Nasıl olsa dostlar sevinecektir. Zaten dost başa (en üstteki Haydarpaşa manzarasına), düşman ayağa pardon “foot”ırdaki / en alttaki ziyaretçi sayısına bakar 🙂

Yurtta “Güneşli” Bir Hava var 🙂

PC Net DERGİSİNDEYDİK

PC Net dergisi Mart 2008 sayısında bize güzel bir yer verdi. Olayın gelişiminde Kıvanç Bey’in değerli çabaları ve emeğini anmaktan sevinç duyuyorum. Bu güzel tanıtımı yanda görüyorsunuz.

PC.NET Online

CHIP DERGİSİNDEYİZ

CHIP Online

Chip Dergisi de, güzel bir jestle Nisan 2008 sayısında Güneşin Tam İçinde’yi tanıttı. Tanıtılmak çok güzel. Dışarıdan nasıl algılandığınızı ve sektördeki konumunuzu görüyorsunuz. Bunun için de editörlerin görüşleri çok önemli. (Editörler, Uğur SEVEN ve Onur SEVEN’e teşekkürlerimi gönderiyorum bu vesileyle)

Yukarıdaki yazıda birçok kişinin sorduğu bir soru tekrarlanmış. 🙂 Cidden tüm yazıları siz mi yazıyorsunuz?

Soru iki manayla karşıma geliyor. Kişiler genelde “Nasıl yapıyorsunuz?” diye soruyor. Kimileri ise “sağdan soldan çalıp mı yazıyorsunuz?” anlamında soruyor. Allah’tan ikinci soruyla muhatap dahi olmama gerek kalmadan okuyucu bu makaleleri hiç bir yerde görmediğini veya bu düzeyde geniş incelenmediğini, toparlanmadığını görüyor ve soru silinip gidiyor.

Birinci mana ise “Birden fazla kişi mi yazıyorsunuz?” gölge anlamını içeriyor. Aslında onun da olmadığı ortada, “üslup” denilen yazım tekniği, tüm yazılarda aynı, tek kişiden çıktığı belli. Sonuncu mana ise daha acıklı “Abi sen kafayı mı yedin? Bu kadar yazı nasıl yazılır? 🙂 ”

Sonuncu soruya cevap vermek en acıklı kısım. Ülkemizde kültür denilince biraz kitap okumak anlaşılıyor. Evet kitap okumak çok önemlidir. Bir kitap kurdu olarak binlerce cilt roman ve kaynağı okudum. Daha çocukken bir yaz boyunca gittiğim çocuk kütüphanesini bitirdim. Yani yeni kitaplar gelene dek. 🙂 Ama asıl mesele bakış açısı. Eğer bilgi tek anahtar olsaydı hepimiz oturur ansiklopedi okur “Aaa! Aaa” diyerek şaşkınlıkla öğrenirdik. Oysa tanıdığım bir kaç kişi hariç keyif için ansiklopedi okuyanı görmedim.

Yazdığım yazıların tek sırrı var emek ve samimiyet.

Emek şu anlama geliyor: Burada yazdığım yazılar içinde 15 yıl araştırdığım yazılar var. 20 yıl arayıp sonunda bulduğum kitaplar var. Daha çocukken bahsedildiğini işittiğim bir bilimadamının çalışmasını 10 yıl süreyle araştırmam var. Bu nedenle yazdığımda özümsemiş oluyorum. İkincisi yazarken sıkıcı yazmayı sevmiyorum. Bir öğretmen olduğum hatta özel okul öğretmeni olduğum için bir sınıfın dikkatini çekip mutlu ederek ders anlatmak için ilgiyi yönlendirmenin ve işini çok iyi yapmak gerektiğinin ayrımındayım. Örneğin bir sınıfın gürültüye boğulmadan canla başla araştırma yapması için sadece 3 dakikanız vardır. İlk 3 dakikada gerçekten işe yarar ve mutlu olacakları bir ders geçireceklerini inanırlarsa sizin onları gerçekten sevdiğiniz gözlerinizdeki sıcaklıktan anlarlarlarsa ve bunu her ders görürlerse dünyadaki en inanılmaz olayları görürsünüz! Zil çalınca gitmeyen öğrencileri :), sizi yakalayıp konuşmak için çırpınanları anlattıklarınızla siteler açan sektörel yazılar yazan öğrencileri ve daha neler neler. Ama sır o ilk 3 dakikadır.

Sizlere de bir bilgiyi en güzel fotoğraflarla, ekran görüntüleriyle, yüzlerce site gezip çöpe atıp sadece en iyi on bağlantıyı bulup zamanınızı harcatmayarak, varsa video ekleyerek, mümkün olduğunca tarafsız ve farklı gözlerden konuyu anlatarak ulaştırmaya çalışıyorum.

İşte bu “Emek” dediğim kısım.

“Samimiyet” ise şu. Bir konuyu reyting için yazmıyorum. İnanır mısınız bilmem, elimde yüzden fazla olağanüstü duyulmadık harika konu var. Ve taslak olarak yazılmış ama “reytingci, hilekar SEO’cu değilim ben” diyerek yayınlamadığım 200’e yakın bitmiş konu var. Bu rakamlar bir site için ciddi rakamlardır. Aylarca yayın yapabilirsiniz ve ne kadar Google ziyaretçisi varsa size gelir. Hele de anahtar kelime seçmeyi biliyorsanız – ki biliyorum 🙂

Samimiyet bu. Yalan yazmamak, dürüst yazmak ve sevdiğini yazmak. Kısacası size hizmet verdiğimi bilerek vebalini üstlenmek. Hata yaptıysam özür dilemesini bilmek. Bunun karşığını da sizlerden dostluk olarak görüyorum. Buna minnettarım.

DÜNYADA GTI | LOOPPRESS’TEYİZ

LoopPress, dünyanın her yerinden en kaliteli WordPress teması kullanan siteleri tanıtan bir uluslararası değerlendirme site. Daha önce sevgili dostum Sunipeyk’in sitesine alt domain olarak açtığı Peykit’in kabul edildiğini sevinçle görmüştüm. Zaten Avrupai bir sade tasarımı olduğu ortadaydı.

Bildiğiniz gibi Güneşin Tam İçinde temasını ben geliştiriyorum. Bir yıla yakın süredir geliştirdiğim belki 20. versiyonu bu. Giderek artan konulara süratle ulaşmak için bu arabirimi tasarladığımdan beri genelde beğeni dolu mesajlar alıyorum. Şansımızı bir deneyelim sitemizi gönderelim dedik.

Bir kaç gün cevap gelmedi. Tam “hüzün ve muz kabuğu” derken aşağıdaki e-postayı okudum.

Hi Süleyman,

I just wanted to let you know we liked your wordpress submission and posted it on LoopPress.

Thanks,

Jim

Jim Kieffer
CEO & VP of Interactive, Brightegg

Türkçesi, sitenin kabul edildiğini ve sevildiği 🙂 Kısacası gidiş güzel.
“Jim, jim” diyoruz ama adamcağız aslında bir CEO, Genel Müdür ötesi birisi yani. Bu site ise sadece hobisi 🙂 Durum anlaşılmıştır sanırım. (Jim kimdir ben halen anlamadım? derseniz buraya bir bakın derim. 🙂

http://looppress.com/2008/03/27/gunesin-tam-icinde/ bu sayfadan görebilir ve oy verebilirsiniz. Yıldızlı bölüm.

Not: Bir aydır hosting problemleri ve Telekom’un yurtdışı hatlarında görülen sorunlar, üstüne Youtube’un kapalı olması nedeniyle yüzlerce eğitsel videoya ulaşılamaması siteye kısa sürelerle de olsa ulaşılamaması canımızdan bezdirdi. Hosting bakıyoruz. Yine de o süreçte boş durmadık Dreamhost Amerika serverlerine taşıdım siteyi, bir süre birazcık yavaş açılabilir site ama hiç olmazsa düzgün açılacak.

Not2: Bu aralıkta harika bir web sitesini yayına geçirdim. Gerçekten inanılmaz bir olay. Sürekli web sitesi açtım haberi vermek istemiyorum. Ama açtığım siteler genelde belli bir amacı olan siteler ve okunma sayıları ilgi çektiklerini de gösteriyor. Bu yeni açtığım site ise süpriz. Bir kaç güne kadar haberini ekleyeceğim.

Not3: Bir sektör dergisi, yayınlamak üzere bir makalemi kullanmak istedi. Ancak maddi unsurlarda anlaşamadık 🙂 Yine de basılı medyanın siteyi keşfettiğini net şekilde görüyorum. En güzeli de tüm bunlar olurken sizlerin desteğinizi ve sevginizi asla kesmeden cesaret vermeniz ve her platformda bizi desteklemeniz dostlarınıza önermeniz.

Sizler olmadan bunlar olmazdı. Tüm çiçekler sizlere sevgili okurlarım.

Süleyman SÖNMEZ.