Gerçektende nicedir şu “Turkey / TÖRKİ” şeklinde söylenen ülkemin dış adına takmış durumdayım. Çok üzücü.
Resmi, binlerce konferansta güzelim ülkemin adı Türkiye değil, Turkey yazılıyor.

Ne acı ki herkesin bildiği gibi İngilizce’de bu “hindi” demek. Düşünün, bir başbakanın, elçinin önünde hindi yazıyor. Üstelik “Noel hindisi” özellikle kullanılan anlamı. Argoda ise beyinsiz / enayi gibi berbat açılımları var.

Önünde böyle bir şey yazan ülkeyi enayi yerine koymak istemezler mi? Elbette isterler.

Ülkemi çok seviyorum. T.C.’nin hakettiği uluslararası isme kavuşmasını ve saygın arenada ismiyle de yer almasını istiyorum. Bunun için çoğu kişi Türkiye olsun diyor. Ancak mümkün değil bu. Nasıl Yunanlılar, Ruslar ve bir çok millet klavyeleri farklı olduğu için İngilizce bir söyleniş seçmişlerse biz de seçmek zorundayız. Çünkü artık yazılar el yazısı ile yazılmıyor ve İnglizce klavye tek ortak yön. Bu klavyede ü yok.

England, Finland, Greenland, Ireland, (the) Netherlands, New Zealand, Poland, Scotland, Swaziland, Switzerland, Thailand…”

Bu konuda değerli bir akademik çalışma var.
Doç. Dr. Yalçın İzbul (Hacettepe Üniv. eski öğr. üyesi)

Sizi sitesine davet ediyorum.
http://www.ingilizce-ders.com/gunes-dil/turkland/turkland.htm

Bende onun gibi nefis bir kelime olan TURKLAND’ı öneriyorum. WELCOME to TURKLAND!

Düzeltme: Bu yazıyı yazdığımdan beri yurtdışından insanlarla temaslar, yabancı sitelere gönderdiğim fotoğraflar vs. derken gayet kolay TURKIYE diyebildiğimi gördüm. Yani kendimizi zorlamanın TURKLAND demenin alemi yokmuş. TÜRKİYE yerine onların da klavyesiyle yazılabilecek TURKIYE’yi seçmemiz yetiyor. Ben fotoğraflarıma artık TURKIYE, ISTANBUL etiketini ekliyorum. Bilmeyen çıkmıyor. 🙂



EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN

Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.


https://suleymansonmez.substack.com/
E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.


2 YORUMLAR

  1. Merhaba,

    Ben katıldığım uluslararası kongrelerde yurt içi ve yurt dışı olsun, “Nereden geliyorsunuz?” ya da “Nerelisiniz?” sorularına tek bir cevap veriyorum; Türkiye (aynen yazıldığı gibi söylüyorum, çünkü hangi dilde olurlarsa olsunlar, bunu tam anlamıyla üstüne basarak söyleyebiliyorlar. Şimdiye kadar “yok öyle değil, böyle” dediğim olmadı, Almanı, Japonu, İngilizi, Finlandiyalısı hiç farketmiyor).
    Ben TURKIYE denmesi taraftarıyım. Bütün yaptığım uluslararası başvurularda da bu ifadeyi kullanıyorum. Devlet olarak birşey yapmıyorsak belki bilimsel yönden bir tavırla belki bu aşamaları farklı yönden kat edebiliriz.

    Teşekkür ederim bu konuya değindiğiniz için.

    Saygılarımla

    Cem ATAM
    (http://cematam.blogcu.com/)

  2. Ben de İngilizce ağırlıklı lisede eğitim aldım ama ülkem için Türkiye yazmayı uygun gördüm, çünkü kendi dillerinde kullandıklar aşağılayıcıdır, en güzeli türkiye, olduğu gibi. Nasıl olsa dünyanın dört bir yanında bu vatanı bilmeyen yok…

SİZİN DÜŞÜNCENİZ NEDİR?

Yorumunuzu yazınız
İsminizi Yazınız