“Podcast yayıncılık yeni bir şey değil elbette, radyonun icadını alıp Internet’e uyarlamak demek bir yerde.” Yani ben öyle sanıyordum. Yok, hiç alakası yok. Dışarıdan bakana her şey kolay geliyor.
Kısa özet: Bir ay uğraşıp her şeyi anlayıp podcast kanallarımı açtım. Çünkü ben önce kullanım kılavuzunun tamamını okur sonra o makineye dokunurum.
Güncellendi. 23 Mayıs 2024. İlk yayımlanma tarihi: 22 May 2020
Podcast linklerini vereyim:
Kanal adım her platformda:
“Süleyman Sönmez’in Sessizliği Podcast“
Bu ismi aratarak da takibe alabilirsiniz. Podcast dinlemek için çok program ve platform var. İşte en yaygın platformlardaki adreslerim -ki- hangisini daha çok kullanıyorsanız abone olun, destek verin. Ben de orada birileri dinliyor heyecanıyla motive olayım. Basit değil mi? 😀
Youtube Kanalım:
https://www.youtube.com/suleymansonmez
Spotify Podcast:
https://open.spotify.com/show/1xhtUjPx7U775wnAXrKtta
PODCASTER
iTunes Podcast:
https://podcasts.apple.com/tr/podcast/s%C3%BCleyman-s%C3%B6nmezin-sessizli%C4%9Fi/id1512587912
Google Podcast (Güncelleme: Google bu servisi kapattı)
https://podcasts.google.com/?feed=aHR0cHM6Ly93d3cuc3ByZWFrZXIuY29tL3Nob3cvNDM2OTc5MC9lcGlzb2Rlcy9mZWVk
İki hafta podcast hakkında ne varsa okudum, nasıl açılır, sesin formatları, nasıl yayılır, kanal stratejileri, ideal süre, mikro podcast, pazarlama, sesi normalize etme, mastering nedir, ücretsiz sesler, müzikler, dublaj sanatı, diyafram nefesi, ne zaman sessizlik vermeli, dinleyicinin en sevdiği konuşmacı ses tonları ve renkleri, audiogram… Daha bin tane alt konu. Cidden bu denli uçsuz bucaksız olduğunu tahmin edemezdim, ses için RSS var. Daha ne diyeyim?
Eskiden beri kendi kanalıma arada video atarım ama bu defa işi ciddiye aldım. Böylece hikayelerimle başladım. Çünkü onlar bana özgü bir sanat. Bazen sıfırdan başlayıp yazdığım bir hikayeyi, bazen halka mal olmuş bir öyküyü yeniden yazıp ses efektleri müziklerle kayıda başladım.
Çoğu kişi kendine “Hikaye Anlatıcısı” diyor. Ben sadece hikaye anlatıcısı değilim. Yazarım. Hikaye yazarı ve anlatıcısı olmak büyük avantaj. Çünkü ikisi birlikte çok farklı akıyor.
Anlatıcı yarım akıllıysa, saf bir tipse, o riske girip öyle anlatacaksınız. Sizi dinleyenler sizi tanımıyorsa “Yarım akıllı bu adam” deyip gidiyorlarsa başardınız demektir. Anlatıcı her seferinde yeni biri olmalı eğer hikaye değişiyorsa.
Bu müthiş eğlenceli ve heyecan verici geldi bana. Bir ara aklıma geldi. On dakika boyunca Star Trek dizisindeki uzaylı dili olan Klingon diliyle gırtlaktan konuştum. Hahaha 🙂
Deli bu adam demeyin ama sesi yönetmek için çok zorlayıcı bir eğitimdi.
Aşağıda meraklısı için bir örnek ses kaydı var. Deneyin bakalım oluyor mu?
Yazıp seslendirdiğim bir hikayemde sudan uzağa kaçıyorlardı. Susuz kalmış anlatıcı. Sinirli, morali bozuk. Aklını toparlayamıyor. Cümleleri kopuk. Hiç bana benzemeyen birinin anlatımıyla aşağıdaki kaydı çekmek için saatlerce su içmedim, oruç gibi, dilim damağım kurudu, dayanma gücümün bitişinde kaydı yaptım. Cümleleri yarım bıraktım. Tereddütlü bir tarzda ifadelere yer verdim.
Dinlediğinizde bol bol ofladığımı, nefes alıp verdiğimi duyarsınız. Ve bunlar o karakterin yapması beklenen sabırsızlık ifadeleri.
Bu başka hiçbir kaydımda yok. Hepsinde çok dikkatli bir ayıklama var.
Bu kayıttan sonra karşılaştırmak için örnek olarak eklediğim hemen alttaki son zamanlarda oluşturduğum kaydımı da dinleyin.
Bence seslendirme bir sanat. Sanatın iki yolu var. Ya zor olanı seçersiniz ve her işinizde önceki yaptığınızı aşmanın bir yolunu arar, o heyecanı duyarsınız, böylece zamanla tarzınız anlaşılır, değer bulur ya da herkesin hemen tüketip atacağı popüler sanat yaparsınız.
Bir de kayıt öncesinde şarkı söylemenin sesi açmakta çok işe yaradığını gördüm. Özellikle birden fazla türde söylerseniz. Tabii, mide ve diyafram dengesi için tok olmamak, konuşurken bedenle o hareketleri yapmak çok önemli. Bir gün bu işe merak sararsanız sabit oturup seslendirme yapmayın. Anlatıcı eğildiyse, eğilin korktuysa nefesiniz kesilsin.
Sonuçta ben ne tiyatro, ne dublaj ne de seslendirme sanatçısıyım.
İşte “Çukura Düşen Pars” öyküm şimdiye dek yaptığım en farklı çalışma oldu. Pars gibi kükredim. Sesimi alaycı, intikamcı sinirli, acı dolu yaptım. Bu duyguların çoğunu ben bu şiddette yaşamıyorum. Daha sakin yaradılışlı bir karakterim var halbuki. Dediğim gibi role giriyorum. İster insan, ister hayvan olsun.. Böylece deli cesaretiyle denize atladım. Ve elimde yedekte bir iki kayıt olacak şekilde ilerliyorum. Genelde hafta bir kayıt atıyorum. Asıl zorluk Youtube videosunu hazırlamak.
Düzenleme için teknik olarak oldukça hakim olduğum Adobe Premiere ile ses kaydıma video, görsel, ses efekti ve müzikleri ekliyorum. Sonra videoyu Youtube kanalıma, oluşan sesi de Podcast hostingime yolluyorum. O da tüm dağıtıcılara yolluyor. Sonra bana düşen istatistiklerde izleyenleri görüp sevinmek oluyor.
Aşağıya bir iki örneği ekledim. Hepsinde aynı kayıtlar var. Nerede takip etmek istediğinize siz karar verin.
Youtube örnek:
Spotify Örnek:
Güneşin Tam İçinde sitemde de bir kategori açtım. Artık yolladığım her podcast metni de bu kategoride:
https://www.gunesintamicinde.com/category/podcast/
Üst menüye de ekledim.
Yine yeni bir başlangıç. Bu maceramda da yanımda olduğunuz için şanslıyım. Hayat sevenlerle, dostlarla, destek olanlarla güzel.
En güzel ağacın büyümesi için birliğin desteğine ihtiyacı var.
Teşekkür ederim, saygı ve sevgilerimle.
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.