“Neden öğretmen oldunuz?” Bu soruyu pek çok kez duydum. Kendi kendime ne zaman sorsam gayet net bir cevabım oldu hep. Öğrencilerimin tek gülümseyişi ve bir şey öğrediklerinde hissettikleri mutluluk, tüm yaptığım işlerden daha değerli olduğu için.
Öğretmenlik çocukluğumun işiydi. Büyük ağabeydim, kardeşlerimin defterlerini kaplamak bir kitap kurdu olarak onlara dergileri, kitabı sevdirmek, hep birlikte binbir oyunu getirip öğretmek hayatımın bir parçasıydı. Bu süreçte sıkılmak bir yana müthiş eğleniyordum. Hele de yazdığım korku hikayelerini tüm kuzenlerimizle birlikteyken anlattığım akşamları halen gülerek anarız.
Zaman üzerimizden geçerken önce genetik mühendisi olmak istedim. Sonra yazar olabilmek için Edebiyat üzerine bir bölümü, oysa tüm dünya beni doktor ya da avukat yapmak istiyordu. Başarılı bir öğrenciydim. Ancak bilgisayar programcılığı Türkiye’nin yeni yıldızı olarak yükseliyordu ve gözlerimi kamaştırmıştı bile. Böylece bilgisayar teknolojileri üzerine üniversite okudum ve ardından bilgisayar öğretmeni oldum.
Öğretmenlik yaptığım tek iş değildi. Proje yöneticiliği, bölüm başkanlığı, banka genel müdürlüklerinde sistem analist programcılık, fotoğrafçılıktan tutun, duvar boyacılığı bile yaptım. Kapı kapı gezip pazarlamayı bile denedim. Bu işlerin bir kısmını sırf öğrenmek için hayatı tanımak için yaparken, bir kısmında hayatın akışı beni yönlendirdi. Ne tuhaftır ki hangi işle meşgul olursam olayım sürekli part-time öğretmenlik yaparken ya da Internet üzerinden öğretmenlik yaparken buluyordum kendimi. Böylece 2. üniversitemi İşletme Fakültesi’ni okurken bir kurumla anlaştım ve saat ücreti üzerinden bilgisayar öğretmenliğine başladım.
Bugün geriye dönüp baktığımda 12 aktif tam yıl ve kurslar özel derslerle geçen yılları da sayarsak toplamda 16 yıldır öğretmen olduğumu görüyorum. Bu deneyim bana çok şey öğretti. Öğrencilerin gözlerindeki en ufacık bakışın anlamını çözmeyi, sabırlı olmayı, nazik ve samimi olmayı, sevmekten korkmamayı öğrencime her şartta güvenmeyi öğretti. Öğretmenin habire öğreten değil, öğrencinin öğrenmesi için engelleri kaldıran ve öğrenme sürecini sınıf atmosferinde oluşturan olduğunu öğretti.
Her yıl yeni teknolojileri dersimde paylaşmak için sıkı bir çalışma içine giriyorum. Ders programının işlenişi üzerinde yoğun şekilde çalışıyorum. Her öğrenci ile tek tek mutlaka konuşmayı garantilemek için dersimin girişinde kısa özet geçip onlara projeleri dağıttıktan sonra her bilgisayarı gezerek mutlaka o ders defalarca gelişimlerine şahit oluyorum. Herhangi bir konuda kızıp bağırmak yerine nerede yanlış olduğunu hem kendilerine hem kendime sorgulatıyorum.
Toplum hizmeti olarak yazdığım bu sitede de biliyorsunuz bilgisayar üzerine pek çok yazı var. Çoğunun yazılma sebebi öğrencilerime hazırladığım ders notlarıdır.
Sizlere sunduğum bu içeriğin de gerek sunuluş şekli, gerekse üzerinde yapılan çalışmalar öğretmenlik mesleğime bağlıdır.
İlk soruya geri dönelim. Neden öğretmenlik yapıyorum? Neden Oracle programcılığı yapıp şimdiki maaşımın iki üç kaç katını almıyorum. Neden çocuk gürültüsü çekiyorum 🙂
Öğretmenlik yapmadığım bir yıl o “çocuk gürültüsü” denen mucizeyi işitmek için bir okul bahçesinde oturup dinlerken elimde olmadan ağladım. Yaptığım mesleği terk ettiğim bir yıldı bu. Büyük bilgisayarcı ve web tasarımcı olarak dünyayı sarsacak projeler peşindeydim. Sene bittiğinde ben de bitmiştim. Net bir şekilde öğretmenliğin verdiği mutluluğun, arkama baktığımda sevdiğim öğrencilerimle geçirdiğim o zamanın ve onların benim gözümdeki yerlerinin gidip “Google’u ben icat etsem bile” dolmayacağını anladım.
Kısacası ben iflah olmaz bir öğretmendim!
Bugün bu mesleğin çok daha büyük bir önemini anlıyorum. Dünyayı gerçekten daha iyi bir yer yapabilme şansı verilen şanslı insanlardan birisi olmak. Beni yetiştiren öğretmenlerin azmi ve samimi gayretlerini ödemem mümkün değil, kimileri ebedi istirahatlerine gitti, kimilerini ise ne yazık ki bulamıyorum bile. Kimilerine gitmek içinse bir yol arıyorum. Sadece ellerini tutup öptükten sonra teşekkür etmek için.
Yaptıklarının maaş alınan bir meslekten çok öte olduğunu artık bildiğim için, dünyamı değiştirdikleri ve bana ruhlarının bir parçasını verecek kadar cömert oldukları için….
Sağ olun Öğretmenlerim
“Kendisine Çiçek Gelmeyen Öğretmenlere Adanmıştır”
Öğretmenlere Web ve Eğitim Teknolojileri Rehberi
Köy Öğretmenleri
“İnsan Sevgisiyle; Matematik, Türkçe, Fen, Resim, Beden, Müzik, Bilgisayar, Yabancı Dil ….”
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.
Öğretmenler gününüz kutlu olsun süleyman hocam.. Nice nice mutlu eğitim öğretim yıllarına..
Süleyman Hocam öğretmenler gününüz kutlu olsun. Yazınızı okurken bir yandan ilk buluşmamızda otobüste konuştuklarimiz / anlattıklarinız aklıma geldi. O anı yaşamış oldum bir bakıma, tekrardan. Çocuklarınızla birlikte nice senelere.
Öğretmenler gününüz kutlu olsun hocam. Keşke hala dersime girebilseniz…
Kutlu olsun.
Öğretmenler gününüz kutlu olsun Hocam.
Çok teşekkür ederim arkadaşlar. Şahsımda tüm öğretmenler adına ben de size teşekkür ederim.
Onat (eski okulumdaki öğrencim) inanın sizlerle derse girmeyi ben de çok özledim. En yakın zamanda görüşmek isterim. Hatta görüşmek isteyenlerle bir gün belirleyelim bakalım öğrencilerim nasıl olmuşlar 🙂
Hocam öğretmenler gününüz kutlu olsun. Ben de Allah izin verirse 2 hafta sonra özel ders vermeye başlıyorum 😀 İlk öğretmenlik deneyimim olucak. Öbür taraftan seneye üniversitede bitiyor. Bilgisayar öğretmenliği bölümü okuyorum. Öğretmen olmayı çok istiyorum. Özel sektörde trilyonlar bile kazanacak olsam öğretmenlik yapmanın verdiği hazzı vereceğini sanmıyorum.
Neden öğretmen oldum? Öğretmenlerimden aldığımın karşılığını ödemek için; “bunlar kitapta yazmaz, ben Sirkeci üniversitesini bitirdim” diyenler sussun diye; Rahmetli Muhan hocama anlatmak için…