Evet bu da oldu. O siteye sansür, bu siteye sansür derken sonunda içinde milyonlarca blog sitesinin olduğu dünyanın en büyük Internet sitelerinden www.blogger.com Türkiye’den sansürlendi.
Star Wars’da tarihe düşen diyaloglardan birisidir.
Luke Skywalker: İyi misin? Ne oldu?
Obi Wan Kenobi: Güç’te büyük bir tedirginlik hissettim.
Sanki milyonlarca kişi dehşet içinde çığlık attı.
Sonra hepsi birden sustu.
Sanırım korkunç bir şey oldu.
Sen çalışmaya devam et.
Tıpkı bu diyalogdaki gibi dünyada milyonlarca, Türkiye’den de onbinlerce vatandaşın kendi sitelerini barındıran aralarında akademisyenlerin, sanatçıların yazarların ,çizerlerin, gençlerin fotoğrafçıların ve akla gelebilecek her meslekten insanın yazdığı çizdiği bir ortam olan Google’un blogger sitesi herkesin kendi sitesini açmasını sağlayan ücretsiz bir yerdir.
Muhtemelen alt sitelerin birinde bulunan uygunsuz bir içerik yüzünden tüm bu milyonlarca site kapatıldı. Bunun anlamı günümüz Internetinin çok büyük bölümünün bilgi anlamında kapatılmış olması demek. Üstelik Türkçe üretilmiş zaten az olan içeriğin büyük kesimine de erişilememesi demek.
Mahkemelerimizin alması gerekeen doğru karar ise tüm blogger.com un değil altındaki mini sitenin yani duruşmaya konu olan o milyonlarca siteden sadece sorunlu olanın kapatılmasıdır.
Aslında yasaklamak hiçbirşeyi çözmüyor bu da işin ayrı bir yönü.
Youtube’un halen kapalı olması, bir çok sitenin keyfi şekilde ve hiçbir uyarı verilmeden tebligatlar site sahiplerine ulaşmadan kapatılması, içeriğin artık yorum yazanlar tarafından da oluşturulması her sitenin her an kapatılabileceği kanuni bir boşluk yarattı.
Kısacası Millet Meclisi acilen bir Internet yasası oluşturmalı ve bu sefer anlamsızca kapatmalarla Türkiye’nin yurtdışındaki imajı daha fazla zedelenmemeli ve vatandaşları Çin ve İran’da görünen bir baskıyla sansürlenmemeli. İnanın dünya vatandaşları artık bizimle alay ediyorlar. Çünkü yasakladığımız içerik dışarıya yasak olmalıyken ülke içine yasak konumunda.
Yine Star Wars’tan bir sözle bitiriyorum.
“Onları sağlam teslim etmelisin.
Yoksa diğer yıldız sistemleri de
Alderaan gibi yok olur.
Kader yollarımızı
burada ayırıyor.
Güç senin yanında olacaktır.
Hem de her zaman.”
* Siteleri kapatılan yüzbinlerce genç sizce kime oy verecek? Seslerini kim duyarsa ona….
SONRADAN ÖNEMLİ EK:
Bloggerı kapatan firmanın Digiturk olduğu anlaşıldı. Sebep olarak yayınladığı yayınların bloggerdaki bazı blog sitelerinde paylaşıma açılması.
Bu olay Türk ticaret tarihine geçecek kadar şaşılacak bir örnek oluyor.
1) Zaten ekonomik kriz varken Digiturk’un binlerce blog sitesi sahibini üzüp kendisinden küstürmesi üstelik onların okuru olan yüzbinleri tedirgin etmesi çok ciddi bir yönetim ve halkla ilişkiler hatasıdır.
2) Digitürk aleyhinde şimdiden kampanyalar başladı. Üstelik kimse hakaret etmiyor, gayet güzel şekilde alternatif uydu kanalları veya Kablolu TV gibi televizyon izlemek için seçebileceğimiz sistemler öneriliyor ve bu Türkiye’de görülmedik güçte bir viral pazarlama hareketini başlattı.
3) Artık Digiturk ağzıyla kuş tutsa bu insanların yeniden onu sevmesi mümkün değil çünkü hayatlarını koydukları yıllarca emeklerini harcadıkları sitelerini erişime kapattılar.
4) Bir basın medya kuruluşunun, dünyanın en büyük medya kuruluşu olan Bloggerı yasaklaması ve sansürü seçmesi dehşet bir karar. Demokrasi adına bir utanç.
5) Bütün bu olup bitenlerde Türkiye’de Blogger’ın daha iyi organize olması gerektiği de ortada. Telif ihlallerini ihbar edeceğimiz birileri olmalı.
6) Tüm bloglar ister blogger da olsun ister olmasın Digiturk’un bu yaptığını anlatıyor. Ve bu cidden çok acı.
Kaynakça:
http://www.ntvmsnbc.com/news/463757.asp
http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji2008/10203855.asp?gid=229&sz=35425
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.
Yazık çok yazık…. Artık yazarken, çizerken, resimlerken kılı kırk yarmak zorunda kalıyoruz.
Ya şu engelleme kararının gerekçelerini görebilseydik, ekrana onu da yazsalardı süper olurdu.
Bence yargı ve telekomunikasyon kurumunun bu kararın uygulanması konusunda iletişim eksikliği var.
Youtube ve wordpress gibi sitelerde bunu yaşadık. Önce engellenip sonra sakıncalı içerik kaldırtılıyor.
Mevzuat bakımından bu sorun giderilmeli. İçerik gerçekten kanunlara aykırı vb şekildeyse bu gibi siteler uyarılıp, kullanıcı tarafından veya site sahipleri tarafından içeriğin kaldırılması sağlanmalı ki genelde de bu tür kapatmalar, kullanıcının site kurallarını da ihlal ederek yaptığı içerik yayınlamadan kaynaklanıyor.
Şu lanet işi bir çözemediler gitti. Suçu (eğer varsa, ki mahkeme karar vermişse vardır bir suç) değil, internet kullanıcılarını ve o servisi sunanı cezalandırıyor bu kararlar.
Ben de bir mağdur olarak galiba diyorum, biz sesimizi çıkaramıyor muyuz? Onu engelle, bunu engelle.. Artık dur demenin zamanı gelmedi mi ? Esas suçlular cezalandırılmamalı mı suçsuz ortada yanacak mı ? Kurunun yanında yaş yanacak mı?
İlk duyduğum an küfür yemiş gibi oldum. Daha sonra baktığımda beynimden vurulmuşua döndüm. Bu resmen milyonlarca insana hakaret etmekten başka birşey değil.
Yeri geldiğinde Çağdaş , Laik , Demokrat vs.. Diye uzayıp giden bir çok nutuk dinlemişizdir. Ama bunların gerçek olduğu bir Türkiye ye sahip olmak İnşallah nasip olur.
Bence sorunumuz sesimizin yeteri kadar yüksek çıkmaması.
Artık sesimiz çıkmalı!
Bu konuda bir araya gelip ciddi eylemler yapmak gerekiyor.
Bizde üstümüze düşeni yaparız. Yeterki kaliteli insanlar bunu organize etsin 😉
İşte bloggerın kapatılma nedeni:
http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yaziid=22246
Bu durum karşısında blogcular sessiz kalmasın. digiturk yetkililerini mesaj yağmuruna tutmak malesef pek bir işe yaramayacaktır. Bu yüzden aynı zamanda herkesin kendi blogunda digiturk hakkında olumsuz yazılar yayınlaması ve bu konuya dikkat çekmesi sesimizi duyurmak için daha yararlı olacaktır. Ben kendi sitemde yazdım bile: http://bet3.baturalptorun.com/2008/10/26/blogger-sansurlendi-ama-neden/
Bu konuda ben de birşeyler karaladım;
http://branderen.blogspot.com/2008/10/blogger-kapattran-digiturk-kriz.html
Bakalım neler olacak… İzleyip göreceğiz…