Gün geçmiyor ki tavuk ve kanatlılar kuş gribiyle yok edilmesin. Büyük bir katliam yapıyoruz. İnsan hayatının kutsiyetini tartışmıyorum. Ancak hayvan hayatının kutsiyetini tartışıyorum. İnsan her canlıdan sorumlu olacak kadar güçlü hale geldi. Yok olan her canlıdan. Aşağıdaki yazı Tübitak Bilim Teknik Ocak 2006 sayısına ait. Etkilenerek okudum. Şu tavuğun gözlerine bakın lütfen.
Yazının tüm hakları Bilim ve Teknik Dergisi ile yazar Cenk Durmuşkahya’ya aittir.
KARATAVUK VE ZEYTİN
Ocak ayı meyve bakımından fakir bir aydır. Bu ayda ilkbahar ve yaz mevsimlerinde olduğu gibi bol ve çeşitli meyveler bulamayız. Baharda yediğimiz çağlalar, çilekler, erikler, kayısılar, kirazlar yazın yerini kavun, karpuz, şeftali, incir gibi meyvelere bırakır.
Sonbahardaysa tüm bu meyvelerin yerini nar ve ayva alır. Kış aylarına gelince ise elma, portakal ve mandalina sofralarımızı süsler. Hepimiz kış aylarının soğuk olduğu için meyvelerin azaldığını biliriz. Ama bizim İçin çok önemli olan bazı meyveler kışın olgunlaşır. İşte bu kış meyvelerinin belki de en önemlisi zeytindir.
İçinizde bir çoğunuz burada zeytine meyve dediğimiz için şaşırmış olabilir. Zeytin bilimsel olarak sınıflandırdığında zeytin ağacının bize sunduğu bir meyve olarak kabul ediliyor. Ancak, büyük bir çoğunlukla onu meyve olarak isimlendirmeyiz. Bu da onun hayatımızda ne kadar büyük bir yer tuttuğunu gösteriyor. Tarihçi Herodot da zeytinden bahsederken “kara altın”, zeytinyağındansa “sıvı altın” benzetmelerini kullanıyor. Çünkü zeytin ve zeytinyağı eski uygarlıkların kullandığı en Önemli besinlerden biriydi.
Eski Yunan mitolojisine göre kutsal bir ağaç olan zeytin, ilk kez İda yani bugünkü Kazdagları’nda ortaya çıkıyor. Ve o gün bu gündür insanların en Önemli meyvesi olmaya devam ediyor. Kısaca zeytinin tarihçesinden bahsettikten sonra zeytinin yeşil bir teknikle ne gibi bir ilgisi var diye düşünebilirsiniz. Bugünkü konumuz zeytinin faydaları değil ama zeytin bitkisinin doğada ortaya çıkarken kullandığı bir yeşil teknik.
Zeytin ağacı, anavatanı Akdeniz havzası olan bir bitki olup dünya genelinde bir iki istisnanın dışında sadece Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde yetişiyor. Ülkemizde de Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişen bu ağaç, bunun dışında yerel olarak Akdeniz iklimine benzer bir iklimin görüldüğü Artvin ilinde yetişiyor. Hepimiz çok kez zeytin yemişizdir ve bir çoğumuz zeytin çekirdeklerini yere atmışızdır. Ama yere atılan zeytin çekirdeklerinin hiçbirinin çimlenmediğini belki fark edenler olmuştur. Peki zeytin tohumları bu şekilde çimlenmiyorsa, çevremizdeki zeytin ağaçlan nasıl ortaya çıkıyor?
Zeytin ağaçları, sıcak – kurak bir iklimi tercih eden bir bitki. Bu tip ortamlarda bitkilerin karşılaştığı en büyük problem su. Bu nedenle zeytin ağaçlarının yetiştiği çevrede su pek fazla bulunmadığı için zeytin odunu içerisinde çok az miktarda su bulunur. Bu da zeytin odunun çok sert olmasıma yol açar. Örneğin, sulak bölgelerde yetişen kavak ağaçlarının odununun yumuşak olmasının sebebi de yetiştikleri çevrede çok su bulunması ve buna bağlı olarak odunlarının içerisinde de çok su bulunmasıdır.
Zeytin odununun çok sert bir yapıda olmasından ötürü zeytin içerisinde yer alan çekirdekleri de odunsu bir yapıda olur. Bu yüzden de zeytin çekirdekleri ya da tohumlarının içerisinde bulunan fideciklerin gücü, bu sert ve odunsu kabuğu kırmaya yetmez. Bundan dolayı bizler yediğimiz zeytinlerin çekirdeklerini toprağa attığımızda, o tohumlardan zeytin ağacı çıkamaz.
Peki doğal olarak bu iş nasıl gerçekleşiyor? Doğada zeytin meyvelerini en çok sevenler sadece insanlar değiller. İnsanların bu konudaki rakipleri karatavuk (Turdus merula) adı verilen küçük siyah renkli kuşlar. 24-25 cm boyunda ve simsiyah tüylerle kaplı olan ve gagaları sarı- kavuniçi renkli olan bu sevimli kuşlar zeytin meyvelerini çok severler. Bu meyveleri bir çırpıda yutan bu kuşlar kursaklarında zeytinin etli kısımlarını sindirirler. Ancak, onlar da bizim gibi odunsu yapıda olan zeytin çekirdeklerini sindiremezler ve dışkilama yoluyla sindiremedikleri çekirdekleri dışarıya atarlar. İşte sadece bu karatavukların kursağından geçmiş olan zeytin çekirdekleri toprağa düştüğünde çimlenebilir. Çünkü karatavuk kursağındaki küçük taşlarla ve sahip olduğu kuvvetli asitlerle zeytin çekirdeklerinin odunsu kabuğu, sindirim sırasında incelir ve yumuşar. Bu yüzden de karatavuklar tarafından kabukları inceltilmiş ve yumuşatılmış çekirdekler toprağa düştüğünde çimlenebilir. Zeytinlerin gerçek dostu olan karatavuklar sahip oldukları bu özellikle bizler için çok önemli.
Eğer karatavukları avlayarak neslini tüketirsek gelecek yıllarda yeni zeytin ağaçları gelişmeyecek ve karatavuklardan bir süre sonra zeytin ağaçlarının da nesli tehlike altına girecek. Karatavukla zeytin ağacı arasındaki bu birliktelik bir çok canlı türü için de geçerli. Örneğin, karatavuğun yakın akrabası olan ardıç kuşları (Turdus pilaris) da ardıç ağaçlarının çoğalmasını sağlar. Zeytin çekirdeği gibi odunsu olan ardıç kozalakları da sadece ardıç kuşlarının kursağından geçtikten sonra çimlenebiliyor.
Yazar: Cenk Durmuşkahya cdkahya@hotmail.com
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.
Bizim orada zeytin bayağı bir vardır. Akdeniz Bölgesi’nde bu kuşlar oranın degişmez parçasıdır. Ama avcılar, bilinçsiz avcılar bu kuşları çok aşırı derecede avlıyor. Tamam bu kuşlar av kuşu ama ileride neye sebep olacağını bilmiyorlar. Bir avcı günde 20, 30 tane karatavuk avlasa ne kalır geriye? Bu düzen nasıl sağlanır_ Böcekler çoğalır. Ben bir avcıyım ama haftada 3 tane avlıyorum bu kuşlardan. Ama üçü geçmiyorum. Benim önüme 100 tane karatavuk çıksa sadece üçünü avlarım. Bilinçsiz ve cahil avcılar aşırıya kaçmayın! Kimse görmüyorsa bile yukarıda Allah görüyor. Sırf eti için bu kuşu avlayanlar, gitsin dağda hayvan olsunlar.
Editörün notu: Son cümleyi kızgınlığa bağlıyorum. Genelde hakaret içeren yorumlar yayınlanmıyor. Ancak bu yorumu bütün olarak ele aldığımda kalması gerektiğini düşünüyorum. Avcılarımız bilinçli olmalı.
Ben zeytini çok seven birisiyim… Bu makaleyi ilk bi dergide okumuştum ve çok şaşırdım. Hayvan sevgisi olmayan birisiyim ama karatavuk kuşu bizim için ne kadar önemliymiş o gün öğrendim ve artık her hayvanın mutlaka bir yararı vardır insan hayatının devamı için diye düşünüyorum… avcılar
Valla izlediklerim ,dinlediklerim ve okuduklarım karşısında adeta içim acıyor.Çok ilginçtir müslümanız deriz okuruz üfleriz besmelesiz iş yapmayız ,ama gel gelelim doğa anamızın canına okumaktanda geri kalmayız,oysa neden… bu doğa bu vatan bu toprak bu deniz hepimizin ! Ama biz ne yapıyoruz sadece 100 gr ağırlığındaki son derece güzel ötüşlü ve her anında bizden kaçması gerektiği iç güdüsü ile yaşayan bu kuşu öldürmek için yarışıyoruz .Kıssadan hisse :eskiden karadeniz bölgesinde yaşayan rum vatandaşlar kara tavuk kuşunu kafeslerde beslermiş zaman içersinde ise bu hobi kendi kendine yok olmuş ( oysa esas neden karatavuk kuşunu hapis etmekten dolayı başlarına gelen talihsizliklermiş ,) bence sizi siz olun bu güzel alımlı şirin kuşu oldurmeyin ltf ltf ltf