Bir süredir Amerika Birleşik Devletleri merkezli ekonomik kriz tartışılıyor ve aklı başında olanlarımız kaygıyla izliyoruz. Diğerleri ise ay ve bayram isimleri üzerine bölünmeyi daha çekici buluyor gündem maddesi olarak.

Üretim biraz yavaşlar, çekici unsurlar bulamazsa, tüketiciler biraz olsun duraklar satın almazlarsa ve kredi faizleri ile sermaye güven ilkesi oynarsa bu hassas denge domino efekti ile tüm marketleri sarsıp yıkıyor. Iphone Almazsanız, Vista'ya Geçmezseniz Ekonomi Çökecek!
Sağdaki fotoğraf: Motherpie Creative Commons Lisansı ile kullanılmıştır.
Kapitalist sistemlerin dinamiği enerjinin akışı gibi. Yüz yıl öncesinden kapitalist sistemlerin çökmeye mahkum olduğunu ispatlayan pek çok ekonomi uzmanı geldi. Çünkü içinde yaşadığımız sistem kesintisiz üretim ve tüketim dengesi ve bunları finansa edecek kredi yapısı üzerine kurulu.

Üretim biraz yavaşlar, çekici unsurlar bulamazsa, tüketiciler biraz olsun duraklar satın almazlarsa ve kredi faizleri ile sermaye güven ilkesi oynarsa bu hassas denge domino efekti ile tüm marketleri sarsıp yıkıyor.

Elbette kimilerine göre bunda Çin’in de payı var. Ustaca yürütülen bir ekonomi savaşı gibi.

Kapitalist sistem bu şekilde sıkıştığında geriye tek çare olarak Dünya Savaşları kalıyor. Amerikan Buhranı sonrası yaşadığımız, İkinci Dünya Savaşı gibi. Devletler ileride ödenmek üzere borçlanıyor. Üretim savaş sanayine dönüyor ve çarklar yeniden dönüyor.

Bu nedenle Iphone sıralarına giren insanlara artık kızamıyorum. Onlar ilk deneyen olmanın ihtişamını yaşarken aslında maddi kainatın “Mutluluk metadır” amentüsüne sadakatlerini dile getiriyorlar.
Ve aslında bizi 3. Dünya Savaşı’ndan kurtarıyorlar.

Bir dosya ataçlayamayan pili değişmeyen Flashlı Javalı site gösteremeyen dünya kadar eksiği olan bir cihazı almak için sıralara girip Türkiye’ye özel dünyanın en pahalı web paketlerine gönüllü koşuyorlar.

Ama iyi ki varlar. İyi ki varlar. Onlar oldukça Türkiye halen ayakta kalabilir. Ne dediğimi daha iyi anlamak istiyorsanız Bırakınız satın alsınlar yazımı bir okuyun derim.

Düşünün Amerika’nın şu an ki krizinde en büyük nedenlerden birisi Mortgage faizleri deniyor. Oysa şu an bırakın ev almak için kredi bulmayı, kredi kartı ödemeleri krizde ciddi unsurlar.

Peki bunda sadece ekonomi mi suçlu? Neden başladığı, ne zaman biteceği bir türlü belli olmayan Irak savaşı neler alıp götürdü Yeni kıtalı dünya devinden?

Ve Katrina gibi “huge” fırtınaların açtığı yaralar, milyonlarca insanın evlerinin zarar görmesi ve evlerin yeniden yapılmasında kullanılan Mortgage faizleri. Ne kadar ilişkili değil mi?

Kimi insanlar Amerika’yı çarpan doğal afetlerde ilahi düzenin izini hissetti. “Eve geri dönen zalimlik” veya “bumerang gibi geri gelen karma” diye düşünüldü. Bunu Hürriyet gibi gazetelerin ilgili haberlerine yorum yapanların yorumlarında defalarca okuduk. Toplum sonunda zalim imparatorun tacının düşmesini bekliyor.

Oysa Vista’ya geçmeyerek XP de kalan milyarlarca insanın temsil ettiği statükocu duruş kapitalizmin sonunu göstermedi mi taa iki yıldır bize? Nedir alakası XP ve ekonomik krizin?

Mükemmel bir telefon, telefon satışlarının sonudur. Mükemmel bir işletim sistemi veya program yeni programların sonudur. Üstelik programların mükemmel olması bile gerekmez. Kullanıcı “XP, Vista’dan daha iyidir” desin yeter. Yeni çıkan hiçbirşeyi almaz. Zaten mükemmeline sahiptir kendince.

Böylece görüyoruz ki İmparator gücünü kaybedecektir. Peki sahneye yeni gelecek olan Çin ve Rusya kardeşliği nasıl olacak düşündünüz mü hiç?

Demir yumruklu Boz Ayı ve Kızıl Ejderha. Emin olun derdimiz XP’den Vistaya geçmek kadar basit olmayacaktır. Yeni İmparatorların etkisi bambaşka olacaktır.

İşte bunun için durmayın fedakarca kalkıp bir Iphone alın! Hemen Amerika’yı kurtarın. Doğu’nun tiranları geldiğinde taklit Iphone’lar bile bizim için hayal olacaktır. Iphone olmadan nasıl yaşarız değil mi?

EK BİLGİLER:

Ferruh Mavituna’dan geliyor 🙂
iPhone Almamak İçin 22 Neden
http://ferruh.mavituna.com/phone-giciklikari-oku/

Bu sunu da krizi gayet net şekilde anlatıyor.
Müge Abla’ya teşekkürler 🙂
http://www.slideshare.net/mugecerman/ekonomik-kriz-nasl-balad-presentation



EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN

Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.


https://suleymansonmez.substack.com/
E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.


5 YORUMLAR

  1. Bence boz ayı ve kızıl ejderha imajları Amerikan filmlerinin bizim bilinç altımızda bıraktığı yanılsama. Japonya’ya atom bombasını ne Çin attı ne de Rusya. Tarihteki en büyük insan kıyımlarını da yine Amerika yaptı. İki kardeş ülkeye girip de insanların ölümüne sebep olan bir ülkeyi nasıl “yaşatalım, aman diğer devlet güçlenmesin” diyebiliyorsunuz anlayamıyorum. Ben Çin ve Rusya için de sütten çıkmış ak kaşık demiyorum yanlış anlaşılmasın ama dünya tek kutupluluktan çok kutupluluğa giderse bu hepimizin hayrına olur. Kimse istediği gibi at koşturamaz. Saygılar.

  2. Mustafa Bey Bozayı ve Kızıl Ejderha hiç de imaj değiller. Çin’de bugün sansür ve baskı altında yaşayan arkadaşlarımın anlattıkları, Çin’de zehirli süt salgını sırasında seçkin politikacıların özel beslendiğinin ortaya çıkması, işgal altındaki Tibet’in durumu, yıllarca doğu bloku ülkelerinin Rusya’dan çektikleri ve daha geçen ay Kafkaslar’da gördüğümüz orantısız güç kullanımı hiçbir imparatorun merhametli olmadığını gösteriyor. Yani al birini vur ötekine.

    Olimpiyatlarda kendi insanına aralıksız çalıştırmak için çocuk bezi bağlatan ve seçmelerde bayanları soyup ölçü alan yönetimler bunlar. Son derece acımasızlar.

    Gelelim ABD’yi yaşatalım meselesine. Çok açık söyleyeyim ki yazımdaki açık kara mizahı kaçırmışsınız. IPOD sıralarıyla ve kurtarma planları ile dalga geçen bir yazıda nasıl tek kutubu savunduğumu çıkardınız? Yazıya bolca ünlem falan mı ekleyeyim? Son cümlem tek kelimeyle günümüzün gençliğinin sığlığına methiyedir 🙂

    Dünya çok kutuplu olmalı ama Allah aşkına kutuplardan birisi de Türkiye olmalı. Bizim tüm çabamız bunun üzerinedir.

  3. Steve Jobs ölür ve kabir melekleri gelir. “Dünyada çok hizmetler yaptınız, isterseniz sizi Mobil Cennete alabiliriz. ”
    “Mobil Cennet mi harika!” der Steve ve Mobil Cennete gider.

    Müthiş. Her şey elinin altında. Manzara enfes. Fakat bir bakar ki bazı yerler de tam manzaranın ortasında karanlık boşluklar var. Etrafındaki hurilerin bazılarının ellerinde bazılarının yüzlerinde yine aynı boşluk. Huzursuz olur hemen konuştuğu başmeleği çağırır.

    “Hey dostum bu karanlık boş yerler de ne?”
    Melek gülümser. “Ha o mu Flash ve Java olmadığı için yüklenmeyen yerler” der. “Mobil Cennetin render firmwarine henüz yüklemedik umarım sonraki versiyonlarda olacak.”

    (Bugün yazdım, umarım size tebessüm ettrirebilmişimdir 🙂 )

    Flash ve Javasız Iphone’a selamlarımla

  4. Ernest Hemingway’in çok beğendiğim bir lafı var.

    “A lie gets halfway around the world before the truth has a chance to get its pants on.”

    ”Yalan, dünya turunu yarıladığında gerçek daha pantolonunu bile giymemiştir”

    Çin ve Tibet konusu da bunlardan biri. Özel ilgim olduğu için konuya giriş yapmadan edemedim. Çin, Tibet’i hiçbir zaman işgal etmedi. Tibet 1200 lerden itibaren Çin’e ait zaten. Yalnızca Qing hanedanlığının zayıf düştüğü bir dönem olan 1911 – 50 arası Tibet İngilizlerin himayesinde değişik bir yapıya büründürülmeye çalışıldı.

    Gerçek CNN den, The New York Times dan veya Hürriyet’ten öğrenilmiyor.

    Belgesel nitelikte videolar da var. Yalnızca Youtube videoları olduğu için demokratik bir ülke vatandaşları olarak bunları vtunnel gibi internet hizmetleri olmadan göremiyorsunuz. Bu saplamayı da Süleyman Hoca’nın kutuplardan birinin başında ülkemizi görmek istediğini bildiğim için yapıyorum.

    Kaynak videolar:
    http://www.youtube.com/v/JZLzKBvvGMg

    http://www.youtube.com/v/zlqqIlV6JBU

    http://www.youtube.com/v/Z0ZMbWFqZHs

    Rus Ayısı ve pragmatik komünist Çin in yeni dünya düzeninin efendisi olmasına gelince….

    90 lardan beri ABD yi gördük bu arenada. Akıtılan kanın haddi hesabı yok. Irak, Afganistan buzdağının su üstündeki kısmı.

    Nasrettin hoca misali. Sofranın en iyi yerinde oturan ABD sürekli hoşnutsuz, tatminsiz. Rusya ve Çin de diyor ki bırak, biraz da biz ölelim. Hikayeyi herkes biliyor uzun uzadıya anlatmaya gerek duymadım.

  5. Ben ekonomi çökmesin diye üzerime düşeni yaptım, Gittim bir iPhone aldım. Burada da düşündüklerimi yazdım.

    Bu arada belirtmek isterim ki en azından iPhone alınca insan kendini o kadar da soyulmuş hissetmiyor. Ama Vista’ya para verenin eminimki canı yanmıştır. 🙂

SİZİN DÜŞÜNCENİZ NEDİR?

Yorumunuzu yazınız
İsminizi Yazınız