Cihat Burak | Fotoğraf Ara Güler
“Türk tarihinin sıradışı bir sanatçısı olan Cihat Burak, İstanbul Modern’de birbirinden farklı eserlerle sanatseverlerle buluşuyor.”
Belki bu cümle tanımayanlara çok anlam ifade etmeyecektir. Binlerce ressam var, binlerce sergi var. “Nedir Cihat Burak’ın farkı?” diyebilirsiniz. Gelin, sizinle şöyle bir açık hava kahvesinde dostça hep birlikte oturmuşuz gibi Cihat Bey’i ve eşsiz sanatını anlatayım.

İnsana derler ya, “arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim”, sergiye gittiğinizde büyük ebatlarla basılmış muhteşem siyah – beyaz fotoğraflar göreceksiniz. Biraz dikkatli gözlerle bakarsanız, Ara Güler’in usta tarzını, ışık kullanımını ve derinliği en gerçekçi şekilde sunan perspektifi de göreceksiniz. İlk önce fotoğraflardaki Cihat Burak’ın doğallığı ve insan olma, halkın içinde olma özelliği dikkatinizi çekecek, bir sokakta, balıkçılarla, kahvede… Sonra Ara Güler’le aralarında sadece bir subje – fotoğrafçı bağından çok öte bir dostluğu sezeceksiniz. Gerçekten de iyi dost olduklarını gezdikçe, dinledikçe anlayacaksınız.

Bu iki sanatçıyı birbirine bağlayan ana etmenin, kültürlü olmalarına ve üst tabakayı iyi anlamalarına karşın, sanatlarını halkın içinden besledikleri ve dünyayla doğrudan temas halinde olduklarını da kavrayacaksınız.

Eğer daha önce Cihat Burak’ın hayatını okumadıysanız, yine İstanbul Modern’in ferah salonlarına özgü büyük ebatlarda basılan hayat hikayesini de okuyacaksınız. O zaman abiniz, kardeşiniz bir yakınınız gibi gelecek Burak size. İçinde bir çocuğu barındırdığını, sanat için Paris’ten dönmeyip memurluktan istifa edişini, kedilere olan düşkünlüğünü, Osmanlı tarihine bir Cumhuriyet nesli gözüyle sıkıca sarılışını, kısacası havai görünen hayatına sığdırdığı onlarca farklı sanat akımını şaşkınlıkla değerlendireceksiniz.

Öyleyse eğer ilginizi çekmeyi başardıysak, şöyle bir kaç dakikanızı tüm dünyaya kapatıp bu olağanüstü insanın dünyasına açılmaya hazırsanız, buyrun birlikte hayatına bakalım.

CİHAT BURAK

yakutiler1915 yılında İstanbul’da doğan mimar, ressam ve öykü yazarı Cihat Burak, ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1943’te Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nü bitirdi.

Tekel Genel Müdürlüğü ve Bayındırlık Bakanlığı’nda mimar olarak çalışan Burak, 1953’te BM ve 1961’de Fransa Hükümeti’nin bursuyla iki kez Fransa’ya gitti, ancak sonra işinden ayrılarak kendini resme verdi. 1955’te Türkiye’ye döndü ve yine Bayındırlık Bakanlığı’nda çalıştı. Gaziantep Hükümet Konağı, İzmit Adliyesi, Ankara Banknot Matbaası, Rize Adliyesi, Beşiktaş Şair Nedim İlkokulu gibi yapıların projelerini çizdi. İlk kişisel sergisini 1957’de Beyoğlu Şehir Galerisi’nde açtı.

1964’te hem Utrillo Ödülü’nde Mansiyon aldı, hem de “Deniz Muharebesi/ Hayal Donanma” adlı resmi Musée de l’art moderne’deki uluslararası sergide Bronz Madalya’ya değer görüldü. 1965’te yurda dönerek resim ve mimarlık çalışmalarını sürdürdü.

1991’de Garanti Bankası Beyoğlu Sanat Galerisi’ndeki son sergisine kadar toplam 78 sergiye katıldı. Bunlardan 23’ü kişisel sergilerdir. 1982 yılında görsel sanatlar dalında Sedat Simavi ödülünü kazandı.

İlk öykü kitabı ‘Cardonlar’ 1982’de yayınlandı, ‘Yâkûtîler’, 1992’de Yunus Nadi Ödülleri’nde öykü dalında birinci oldu, son öykü kitabı ‘Zenci Kalınız’ oldu. Cihat Burak, 3 Mart 1994’te yaşamını yitirdi.

Eğer tavsiyemi dinlerseniz sergide ilk önce video odasına uğrayın, sonra resimleri ve sanatçının çalışmalarını inceleyin. Cihat Burak’ın sanatını anlatan belgesel bir çok şeyi daha iyi kavramanızı sağlıyor. 5-10 dakikalık video başka yerlerde bulamayacağınız ayrıntılar içeriyor. Özellikle kendisinin sorulara cevap verdiği bölümlerden aldığım anekdotlar şöyle:

cihatburaksarlo

Çocukluğundan itibaren Avrupa’ya gitmek ve ressam olmak istiyor, bitiktirdiği para ile gitse gitse Svelingrad‘a kadar gideceğini hesaplıyor gerçekten de yurtdışına gidişi önce BM sonra Fransa’nın burslarıyla gerçekleşiyor. Meslek eğitimine Mimar Sinan’da okuyan tanıdık bir ablanın temel resim tekniklerini öğretmesiyle başlıyor. Sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisî’nde önce ressam olarak girmek istiyor ama düşündükçe mimarlığın daha uygun olduğuna karar veriyor.

Hayatına baktığımızda bunun isabetli bir tercih olduğunu düşünüyorum. Geçmini ve topluma hizmetini, (özellikle devlet binalarının mimarisini oluştururken) mimarlıkla kazanan Burak, bir yandan resim adına öğrendiği herşeyi unutmaya çalışarak sanki sol eliyle hiç bilmeyen biri gibi resim yapmaya başlıyor.

NAİF RESSAM MI?

cihatburaktellibabadagelinvedamat
Resim sanatında “NAİF RESSAM” denilen bir tanımlama vardır. Ressamlık tanrıvergisi bir şey ama bunun eğitimini alamamış, özellikle maddi imkansızlıklar içinde, kendisi stilini geliştirmiş, kendini yetiştirmiş olan Pirosmani gibi sanatçıların her biri, ayrı bir lezzet, ayrı bir masum anlatım sunar. Cihat Burak, kendisinin naif ressam olarak algılanmasına neden olan eşsiz sanatının yine de naif kabul edilemeyeceğini söylüyor. Çünkü en belirgin ayrım olan perspektif bilgisi, naif ressamların eserlerinde pek görülmez. Cihat Burak, “Etrafı görmeleri kendilerine özgüdür. Resim tekniğini bilmedikleri için. İnsan zorla naif olmaz ki, naif doğulur. Mesela Aşık Veysel kör ama ne güzel şiirler yazıyor. Naif ressamlar da böyle. Benim naif ressam olmama gelince, ben Akademi’de perspektif gördüm. Pek naif ressam sayılmam…”

Böylece mimarlar onu ressam olarak tanıyor, ressamlar ise mimar. Bu eğlenceli bakış açısı bazen küçümsenmesine, bazense sanatsal özgürlüğüne imkan tanıyor.

Boğaz kıyısında bir sofra kurulmuş. Cihat Burak ve Ara Güler sofrada oturuyorlar. Cihat Bey kalemle portresini çizdiği Ara Güler’in burnunu, gözlerini ölçüyor. Arada kedilerin acıklı miyavlamalarına dayanamayıp biraz yiyecek atıyor onlara, sonra Ara Güler bir nesli anlatan o efsane fotoğraf makinesini çıkarıp, Cihat Burak’ı kadrajının derinliğine yerleştiriyor. İzlemesi de anlatması da harika bir tablo, iki büyük usta ve Boğazın suları yanlarından usul usul akıyor.

ESERLERİNE BAKIŞ

Paris’te bulunduğu dönemde özellikle resim için müthiş ilham dolu buluyor kendisini “Burada her şeyresim yapmaya davet ediyor ve herşeyi güzel resmediyorum” diyor. Bir sergi açıyor, üç eseri satılıyor. Ancak özellikle Fransız sanat çevresi sadece bildiği ressamların eserlerine ilgi gösterdiği halde bir televizyonun gelip çekim yapması ve çalışmalarının dikkat çekmesi tanınmasını başlatan olay oluyor.

cihatburakahmedinruyasi

Cihat Burak’ın eserlerinde her ne kadar olağandışı ve birbiriyle alakalı görünmeyen unsurları birarada görsek de aslında çok gerçekçi bir ressam kabul ediliyor. Çünkü resimlerinin temelinde gündelik hayattan bir konusu, mesajı bulunuyor. Nazım Hikmet’in vefatından, Süleyman Demirel’in madalya almasına ya da bir matadorun arenada yaralanmasına kadar.

cihatburaknadirnadivekardesi

Ancak bir çok eleştirmen eserlerini çocuk ruhlu buluyor. Bu çocuk resmi demek değil. Çocuk resminin tüm dünyada belli karakteristikleri var. Bu tanımlama bakış açısıyla ilgili daha çok. Arkadaşlarının söylediğine göre, Cihat Burak yolda giderken ayağına bir çakıl taşı rastlasa ona vura vura gideceği yere kadar götürür. Oyun oynamaya bayılır. Bu oyuna merakı onu çok yönlü ve her daim dinç bir sanatçı yapıyor.

SERAMİK

cihatburakelensecekenler

Bir dönem kendisi için bir bilinmeyen olan seramik atölyesinde altı aylık bir süre boyunca çalışıyor. Aslında seramik atölyesi kahvaltı takımı gibi ürünler üretirken orada sonra kullanacağı tekniği alıyor.

Hatta şöyle diyor: “Herşeyin bir püf noktası vardır ya, seramiğin püf noktası çamuru kesip yoğuracaksın. Yine kesip yoğuracaksın ve yine kesip yoğuracaksın. Bu olmadan seramikçi olmaz. Sosyete seramikçisi olmaz.”

 

TARİH VE KÜLTÜR

Arkadaşlarının anlatımıyla Osmanlı padişahlarının soyağacını bir nefeste söyleyecek kadar tarihi bilir. Ama sadece Türk tarihini değil, Avrupa tarihini Fransa tarihini de iyi bilir. Shakespeare , eğer Osmanlı tarihini iyi bilseydi bir çok eserini Topkapı Sarayı’nda geçirirdi” diyor.

Özellikle Evliya Çelebi‘yi çok seviyor. Avrupa dahil ilk sürrüalist yazar olduğunu ve nedense seyahat yazarlığının gölgesinde bunun hiç dikkat çekmediğini söylüyor.

“Resmin temeli, desendir. Desen bilmeden ressam, bina bilgisi bilmeden mimar, anatomi bilmeden de doktor olunmaz” Cihat Burak

Resim çizerken dünyadan aldığı tüm algıyı resmin konusuna ekler mesela o anda televizyonda çingeneler varsa birden resim içindeki temalardan birisine dönüşürler. Nü resimdeki güzel kadının çıplaklığının etkisi bile iki sevimli kediyle dengelenir. Üstelik kedilerden birisi, bir koltuk arkasından neredeyse el sallamaktadır. Gravürleri ise başlı başına ayrı bir dalda incelemek lazım.

cihatburaksazheyeti

Sergideki her eser birbirinden güzel. Ama kişisel olarak bende iz bırakanlar: “Başkomutan” tablosu, “Şairin Ölümü”, “Hikaye-i Şehadet” (İyice yaklaşıp tablodaki Türkçe ve Osmanlıca öyküyü okumadan başından ayrılmayın) “O diyar ki, onda acayiplikler olur.” nefis bir Paris betimlemesi, “Uzay meselesi” (gravür ama uzayı işleyen bir gravür oldukça şaşırtıcı değil mi?) , “3 güzeller ve Kum saati”, Dünyalar Serisi (kompozisyon ve detay zengini çalışmalar bunlar)

 

cihatburaksairinolumu

NASIL ZİYARET EDERSİNİZ?

Cihat Burak Retrospektifi 13 Aralık 2007 ile 23 Mart 2008 tarihleri arasında İstanbul Modern’de ziyaret edilebilir.

İstanbul Modern’le ilgili soracaklarınız için:

Web Sitesi: http://www.istanbulmodern.org/tr/f_index.html
Adres : Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri
Sahası Antrepo No:4 Karaköy – İSTANBUL
Tel : 0 212 334 73 00
Faks : 0 212 243 43 19
E-Mail : info@istanbulmodern.org

KİTAPLARI

cardonlar.jpg
CARDONLAR
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık- Cardonlar
ISBN: 975-08-0332-9

yakutiler.jpg
YAKUTİLER
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık- Yakutiler
ISBN: 975-08-0333-7

zencikaliniz.jpg
ZENCİ KALINIZ!
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık- Yakutiler
ISBN: 975-08-0693-X

KAYNAKÇA:

İstanbul Modern
Web Sitesi: http://www.istanbulmodern.org/tr/f_index.html

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
http://www.ykykultur.com.tr/yazar/yazar.asp?id=327

SANAL MÜZE
http://www.sanalmuze.org/sanalgaleri/CihatBurak/biyografi.htm
* O. Zeki Çakaloz – Cumhuriyet – 10 Kasım 1981
Tek Başına Bir Evren Cihat Burak

* Sezer Tansuğ – Hürriyet Gösteri – Ocak 1993
Cihat Burak

* Feri Edgü 1994
Görünmeyenin Ressamı

NOT: İSTANBUL MODERN’de fotoğraf çekilmiyor. Gerek eserleri, gerekse telif haklarını korumak için. Ancak bu gidişimde Basın İlişkileri Yöneticisi Sayın Handan Şenköken’den güzel bir destekle basın tanıtım CD’si aldım. Teşekkür ediyorum. Kendi izlenimlerime ek olarak verilen kurumsal açıklamaları da aşağıya ekliyorum.

Modern seyyah, bıçkın nakkaş, zamansız tarihçi
Sergi Sponsoru: Türk Telekom

İstanbul Modern Sanat Müzesi, modern Türk resminin sıradışı ustası, toplumsal ve kültürel tarihimizin eşsiz yorumcusu Cihat Burak’ın yaşamını ve sanatını yansıtan bir sergi düzenliyor. Türk Telekom’un sponsorluğuyla gerçekleşen, küratörlüğünü İstanbul Modern Ulusal Sergiler Şef Küratörü Levent Çalıkoğlu’nun üstlendiği “Cihat Burak Retrospektifi”, çok yönlü sanatçının 50 yıllık sanatsal üretimini bir araya getirecek.
Sergide Cihat Burak’ın resim, seramik ve baskı teknikleriyle gerçekleştirdiği yaklaşık 232 yapıtı yer alacak, sanatçının farklı konu başlıkları altında bir araya getirilen çalışmaları dönemsel bir akış eşliğinde sunulacak. Sergide ayrıca Ara Güler’in çektiği 23 Cihat Burak fotoğrafı yer alacak. 13 Aralık 2007’de İstanbul Modern Sanat Müzesi Süreli Sergiler Salonu’nda açılacak olan sergi 23 Mart 2008’de sona erecek. Sergi kapsamında “Seyahatname” başlıklı eğitim projesi ve “Fırçasıyla ve Kalemiyle Cihat Burak” başlıklı söyleşi dizisi gerçekleştirilecek, “Simurg-Gerçeğin Peşinde Otuz Yolcu” belgesel dizisinin Cihat Burak’a ait bölümü gösterilecek.
Mimar, ressam ve öykü yazarı Cihat Burak, Osmanlı-Türk toplumunun gerek mekânsal gerekse sosyal özelliklerini özümseyerek, yaşam serüvenine paralel biçimde Cumhuriyet Dönemi Türk insanını tüm yönleri ile yansıtıyor. Cihat Burak, eskinin tadını yeniden yaratan, halk sanatıyla Osmanlı sanatının öğelerini, Batılı bir yöntemle bağdaştırıp sunan bir resim ustası olarak, tuval, kâğıt, seramik, metal plaka gibi farklı malzemeleri deniyor, araştırıyor.

cihatburaksarlo.jpg

Gelenekle evrensellik, imgelem ile gerçeklik iç içe

Sanatı, hayatın yansıması olarak gören Cihat Burak’ın resimlerine hayaller, hatta şiirler, düşler karışır; gerçeküstü öğeleri, olağanüstü bir kara mizahla birleştirerek çok özgün bir resim dili yaratır. Figürleri, gerçekleştirdiği döneme ve toplumsal yaşama ilişkin analizlerini ironik bir dokuyla sunar. Çalışmaları bellek, düş gücü, hiciv ve fantastiğin bileşimidir. Zengin düş ve gözlem gücüyle son derece kişisel, ironik üslubuyla, masalsı ve nüktedan bir dünya sunar. Otobiyografik izler de barındıran yapıtlarında, insan ilişkilerinin ve çevrenin yozlaştırılmasına, eğitim sisteminin çarpıklıklarına, hızlı kentleşmeye, kültürel değerlerin bozguna uğramasına, gelişemeden modernleşmeye çalışan topluma kızgınlığı, başkaldırısı ağır basar.
Cihat Burak’ın gerçeküstü öğeler ve olağanüstü bir kara mizahla süslediği resimlerinde şu konular görülür: Osmanlı tarihi, Cumhuriyet Türkiyesi’nin sosyo-politik yaşam tarzı, Paris ve kent hayatı, çocukluk anıları ve geçmişe özlem, edebiyat metinleri ile düşsel bir dünyanın iç içe geçtiği anlatımlar, doğa ve canlılar dünyası, ölüm, yaşam ve gelecek. Nazım Hikmet’i, Cumhuriyet tarihinin sosyo kültürel yaşamının bir yansıması olarak anıtsallaştıran Cihat Burak, resimlerinde, ilginç bulduğu Yahya Kemal, Neyzen Tevfik, Nadir Nadi, Eren Eyüboğlu, Aliye Berger gibi kişileri de konu alır. Günlük yaşam kesitlerini, anılara ve bir düş alemine bağlayarak, ince bir mizah anlayışıyla yansıtır yapıtlarında: Telli Baba’yı ziyaret eden yeni evli bir çift, efeler, gaziler, pehlivanlar, ayakkabı boyacıları, askerler, balıkçılar, çarşılar, pazarlar, vapurlar… Beyoğlu gece hayatının tüm kahramanlarını, çalgıcıları, şarkıcıları, dansözleri, Krepen Pasajı’nı, Cumhuriyet Meyhanesi’ni kendine özgü biçimde aktarır. Popüler kültür hayatımızdan Beyaz Kelebekler, Zeki Müren gibi isimlerin yanı sıra kimi resimlerinde Lady Diana, Maria Callas, Onasis, Hitler, Göring çıkıverir karşımıza.. Özellikle “Evliya Çelebi Seyahatnamesi” gibi düş gücüyle gözlemlerin kaynaştığı edebi türlere merakıyla, I.Ahmet, Piri Reis, Moby Dick, Ortaçağ deniz savaşları, mitolojik öyküler gibi konuları özgün hiciv diliyle yeniden yorumlar. Hızlı kentleşmeyle değişen değerlerin tanığı olan Süleyman Demirel, bir gazete haberinden yola çıkarak yaptığı resminde yarı devlet adamı yarı başkumandan olarak gösterilir. Politik, eleştirel sanat anlayışının en keskin örneklerinden biri de, bir ziyafet sofrasında dönemin Başbakanı Turgut Özal’ı göğsüne kağıt paralar yapıştırılmış bir gelin olarak resmettiği, 1980’li yıllardaki toplumsal dönüşümü irdelediği yapıtıdır.

Ürettikleri yaşamının tanıklığı

İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, modern Türk resminde çok özel bir yere sahip sıradışı bir usta olan Cihat Burak’ın yaşadığı dönemin sanatçısı olarak, ürettikleriyle geleceğe tarihsel belgeler bıraktığını ve yaşamının tanıklığını yansıttığını belirtiyor: “Sanatçının, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet dönemine uzanan yaşamöyküsüne koşut, gelenekle evrenselliğin, imgelem ile gerçekliğin iç içe geçtiği sanatından çok çeşitli örnekleri içeren “Cihat Burak Retrospektifi”, aynı zamanda geçmişimizin görsel tarihini de sunuyor. İstanbul Modern, Türk sanatının uluslararası önem taşıyan sanatçılarına ayırdığı geniş kapsamlı süreli sergileri ile öncelikle bu sanatçıların yeniden gündeme gelmesine ön ayak olurken, genç kuşaklara ulaşması için de öncülük yapıyor.”

Küratör Levent Çalıkoğlu, Cihat Burak’ın sanatının metinler ve disiplinlerarası bir kaynaktan beslendiğini vurguluyor: “Dünya, sözlü bir atlas, görsel bir coğrafya kitabıdır onun için. Bakar, okur, dinler, notlar alır, biriktirdiklerinden kuşku duyar, dünyayı bir toplumbilimci gibi sebep ve sonuçları üzerinden inceden inceye analiz eder. Sanata ait her türlü görselliği, hayat ve gündelik olanla ilişkilendirir, hayal gücünün sonsuz derinliklerine daldırarak yeni ve kendine has bir bakış kazandırır. Kendisini görünüş ve anlam dünyasına adar, biriktirdiği her şeyi bir nakkaş gibi yüzeylere istif eder.” Çalıkoğlu, Cihat Burak’ın kendine ait bir imge dünyası kuran nadir sanatçılardan biri olduğunu belirterek, “Sanatının benzersiz ve karşılaştırılamaz olmasının nedeni, diller arasında kendine özgü bir sentez kurmasından kaynaklanır. Katı bir gerçekçilikten doğan, sınırsız bir hayal gücünün içerisinden süzülen, tüm dünyayı belleğinin bir parçası olarak işleyen duyarlı ve alabildiğine samimi bir anlatım tarzı geliştirir. Dünya vardır ve Cihat Burak ayrıntılı bir gözle onu okur” diyor.

“Cihat Burak Retrospektifi” etkinlikleri

Eğitim ve Sosyal Projeler Birimi, sergiye paralel olarak İstanbul Modern Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla “Seyahatname” başlıklı bir eğitim projesi hazırladı. Sergi kapsamında Sergi Söyleşileri Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla “Fırçası ve Kalemiyle Cihat Burak” başlıklı söyleşiler dizisi düzenledi. Cihat Burak’ın yaşamına, kişiliğine ve sanatına ilişkin söyleşilere sanatçıyı yakından tanıyan dostları, sanat tarihçileri ve eleştirmenler katılacaklar. Sanatçının sergide yer alan kimi yapıtlarıyla ilgili bilgiler audio tour ile ayrıntılı olarak izleyiciye aktarılacak. T.C. Kültür Bakanlığı ve Yapı Kredi’nin işbirliğiyle, Samih Rifat tarafından gerçekleştirilen “Simurg- Gerçeğin Peşinde Otuz Yolcu” belgesel dizisinin Cihat Burak’a ait bölümü Süreli Sergiler Salonu’nda gösterilecek.

“Seyahatname” başlıklı eğitim programı

Eğitim ve Sosyal Projeler Birimi, sergiye paralel olarak İstanbul Modern Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla “Seyahatname” başlıklı bir eğitim projesi hazırladı. “Seyahatname” ile 6-13 yaş grubu çocuklar, çok çeşitli malzemelerden yararlanan ve değişik konulardan esinlenen Cihat Burak’ın kullandığı kendine özgü tekniklerini uygulayacaklar. Sanatçının seramikleri üzerine uygun plastik malzemeler ile üç boyutlu çalışmalar gerçekleştirecekler. Çocuklar, bu projeyle; resim ve heykeller yapan, durmadan okuyan ve yazı yazan Cihat Burak’ın, yaşamının güncesini tutarken, kişiliğini oluşturan çocukluğunun izlerini, efsanelere getirdiği değişik yorumları, tekdüzeleşen yaşamlara karşı hayvanlarla, çiçeklerle, masallarla, söylencelerle kurduğu büyülü evreni, hayali motif ve figürlerle güçlü nakışını, bezemesini, kendine ait imge dünyasını, eleştirel ve mizahi yaklaşımını, özgür ve duyarlı kurgusunu keşfedecekler. Cihat Burak’ın imge dünyasından esinlenilerek tasarlanan etkinliklerde, sanatçının yaşamı ve sanatı arasındaki ilişkinin kavranması, ifadelerinin yorumlanması ve kullandığı malzemelerin denenmesi amaçlanıyor.

Çocuklar, “Seyahatname” başlıklı eğitim programında, Cihat Burak’ın hayvan figürlerinden yola çıkarak kilden heykellere yapacaklar, kağıt küreler tasarlayacak, farklı masalların hayvan kahramanlarından kuklalar üreterek, ortak bir masal oluşturacaklar. Kuşevleri yaparak Cihat Burak’a özgü renk uygulamalarıyla boyayacaklar. Sanatçının bir figürünü seçerek, yaratacakları ortak bir öyküyü oyma baskı yöntemleriyle anlatacaklar. Belirledikleri üç resmin öğeleriyle asamblaj tekniğiyle kolektif bir mekan gerçekleştirecekler. Üç boyutlu fantastik kent maketleri oluşturacaklar, tek resimden ortak bir yapboz çalışması uygulayacaklar

“Fırçasıyla ve Kalemiyle Cihat Burak”

Sergi kapsamında Sergi Söyleşileri Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla düzenlenen “Fırçası ve Kalemiyle Cihat Burak” başlıklı söyleşilere Doğan Hızlan, Cevat Çapan, Aydın Boysan, Haşim Nur Gürel, Sevim Gürel, Bertan Onaran, İpek Tekil, Feriha Büyükinal, Fatih Özgüven, Necmiye Alpay ve Levent Çalıkoğlu katılacaklar. Söyleşilerin moderatörlüğünü Levent Çalıkoğlu üstlenecek.

Şair, eleştirmen Cevat Çapan, yazar, eleştirmen Doğan Hızlan ve aynı zamanda mimar da olan yazar Aydın Boysan, dostları Cihat Burak’ı, mimar, ressam ve öykü yazarı kimlikleriyle ele alacak, eskinin tadını yeniden yaratan, halk sanatıyla Osmanlı sanatının öğelerini Batılı bir yöntemle bağdaştıran sanatçıyı özellikle bir “kültür insanı” olarak değerlendirecekler. Söyleşi 15 Aralık Cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul Modern Sinema’da gerçekleşecek.

Cihat Burak’ın yakın dostları yazar ve çevirmen Bertan Onaran, küratör, sanat eleştirmeni Haşim Nur Gürel ve Sevim Gürel, 12 Ocak Cumartesi günü saat 14.00’te Cihat Burak’ın son derece renkli hikayeler ve anekdotlarla dolu yaşamı, kişiliği ve bu aykırı bakışın sanatını nasıl biçimlendirdiği üzerine konuşacaklar.

19 Ocak Cumartesi saat 14.00’te, Cihat Burak’la röportajlar yaparak sanatını, anılarını bizzat sanatçının ağzından dinleme şansı bulan Feriha Büyükünal ve İpek Tekil, Burak’ın zengin düş ve gözlem gücünün bir sonucu olan nüktedan, ironik üslubundan, olaylara bakışındaki son derece kişisel tavrından söz edecekler.

Yazar, çevirmen, sinema eleştirmeni Fatih Özgüven ve eleştirmen Necmiye Alpay, 26 Ocak Cumartesi saat 14.00’te Türk edebiyatında fantastik ve gerçeküstücü eğilimin en önemli isimleri arasında yer alan Cihat Burak’ın düşgücüyle gerçekliği birleştiren, yerel motiflerden de beslenen, hiciv ve fantastiğin bileşimi olan öyküleri, yazarlığı ve genel olarak edebiyata, geleneğe bakış hakkında bir konuşma gerçekleştirecekler.

Son olarak, 8 Mart Cumartesi saat 14.00’te “Cihat Burak Retrospektifi”nin küratörü Levent Çalıkoğlu, serginin hazırlanma süreçlerini ve Burak’ın Türk ve Dünya sanatındaki yerini ele alan bir konferans gerçekleştirecek.

Cihat Burak Sergileri

Kişisel Sergileri

1957 – Beyoğlu Şehir Galerisi, İstanbul. (1 – 30 Nisan. İlk kişisel sergisi. Fransa’da yaptığı işler.)
1958 – Ankara Sanatsevenler Derneği.
1962 – Galerie Claude Levin, Paris. (15 Mart 1962- 9 Rue du Mont Thabor Ier Paris) Notre Dame, karanlık Natürmort, Oyuncaklı Natürmort, Resim Çektirenler serisinden bir grup sergide yeralmıştır.
1962 – Galerie Raphael Mischkind, Lille.(10 Ekim – 13 Kasım 1962)
1964 – Carevan Galerie, Cannes. (7 – 24 Mayıs 1964?)
1965 – Galerie Schloss Ringenberg, Wesel-Almanya
1965 – Galerie Bodo Bratke, Wesel, Almanya. (28 Ekim 1965)
1965 – Türk Alman Galerisi, İstanbul.
1967 – Türk Alman Galerisi, İstanbul.(25 Mart – 10 Nisan 1967) Yunus Emre Serisi, Çirkin Politikacı, Masal Anaları (Paraquet’ler), Afrodit, Müzik Araçları, “O diyar ki orada acaiplikler olur”, Venüs’ün Doğuşu, Ol-şehri İstanbul,Cluny Parkı, Paris’te 14 Temmuz Bayramı, Kadınlar Hamamı, Ah Minel Aşk, Ofelya, Kedi Kadın, Umut Gemisi, Toromaşi, Bunaltı…
1968 – Taksim Sanat Galerisi, İstanbul. (2 – 16 Kasım 1968)
1969 – Taksim Sanat Galerisi, İstanbul. (18 Mayıs)
1970 – Alman Kütüphanesi, Ankara. (11 Mayıs 1970)
1971 – Galeri I, İstanbul. (29 Ocak – 7 Şubat 1971)
1971 – Or-An, Ankara. (15 – 30 Mayıs 1971)
1973 – Darüşşafaka Sanat Galerisi, Istanbul. (2 – 17 Haziran 1973)
1974 – Artizan Sanat Galerisi, Ankara. (7 Haziran)
1975 – Melda Kaptana Sanat Galerisi, İstanbul. (18 Aralık 1975 – 8 Ocak 1976)
1976 – Galeri Baraz, İstanbul. (4 – 25 Ekim 1976)
1977 – Oya sanat Galerisi, İstanbul. (2 – 15 Nisan 1977)
1978 – T. İş Bankası Parmakkapı Sanat Galerisi, İstanbul. (22 Şubat – 11 Mart 1978)
1978 – Hobi Sanat Galerisi, İstanbul. (7 – 21 Ekim 1978)
1982 – Urart Sanat Galerisi (15 Şubat – 10 Mart)
1987 – Kile Sanat Galerisi (10 Ocak – 30 Ocak)
1988 – Kile Sanat Galerisi (19 Mart – 6 Nisan)
1991 – Kile Sanat galerisi (23 Mart- 10 Nisan)
1991 – Garanti Bankası Sanat Galerisi (1 – 25 Ekim)
1992 – Sevimce Sanat Galerisi 2. İstanbul Sanat Fuarı (Berna Türemen ile ikili sergi)
1994 – Sevimce Sanat Galerisi 4. İstanbul Sanat Fuarı Retrospektif Sergi

Karma Sergileri

1962 – 8 Peintres de Paris, Baden_Baden. (Arroyo, Borak, Brisson, Frasca, Lorente, Montgilat, Quilici, Radda – 9 Mayıs 1962)
1963 – Galerie Mouffe, Paris. (25 Nisan – 30 Mayıs 1963)
1963 – Coopers Town Association, New York, USA. (28 Temmuz – 22 Ağustos 1963)
1964 – Salon İnterministeriel, Musee de L’Art Moderne. (“Deniz Muharebesi/Hayal Donanma” adlı resmi ile (116×191 cm.) Bronz Madalya.
1964 – Çağdaş Türk Resmi, Musee de L’Art Moderne.
1964 – Crane Callann Galerie, Londra. (Mart 1964)
1964 – Utrillo Armağanı, Paris. (Gümüş Madalya) 7 – 24 Mayıs 1964.
1965 – Galerie Jacques Casanova, Paris. (28 Ocak 1965)
1966 – Fransız Kültür Merkezi, Ankara. (Mart)
1967 – Çağdaş Türk Ressamlşarı Sergisi Birinci Mükafat – 50 Altın
1967 – Ankara Doğuş Galerisi. (Grafik Sergisi)
1968 – Resim ve Toplum, Yapı Endüstri Merkezi Galerisi, İstanbul. (Cihat Burak, Neşet Günal, Nedim Günsür, Nuri İyem, Gürol Sözen)
1968 – Galeri I, “Galatasaray 100. Yıl Sergisi”, İstanbul. (1 Kasım 1968)
1968 – Galeri I, “Sanatsevenler Sergisi”, İstanbul.
1970 – Taksim Sanat Galerisi, “Karma Sergi”.
1971 – Melda Kaptana, İstanbul. “Karma Sergi”. (30 Ocak 1971)
1973 – Aydın Cumalı Sanat Galerisi,Moda. (15 Eylül- 31 Ekim 1973)
1974 – Artizan Sanat Galerisi, Ankara.”Karma Sergi”. (7 Haziran)
1975 – Künmat Sanat Galerisi. “Karma Sergi.”
1975 – Aydın Cumalı Sanat Galerisi,Moda. (Cihat Burak, Nedim Günsür, Nuri İyem – 11 Ekim)
1976 – Melda Kaptana Sanat Galerisi. “Karma Sergi.” (30 Ocak)
1976 – Maçka Sanat Galerisi, İstanbul. “Beş Gerçekçi Türk Ressamı.” (20 Kasım- 20 Aralık)
1978 – Ayvalık Sanat. (Cihat Burak, Devrim Erbil – 12 – 20 Ağustos 1978)
1979 – Bedri Rahmi Galerisi. “Yılsonu Karma Sergisi.” (11 Aralık 1979 – 5 Ocak 1980)
1980 – Bedri Rahmi Galerisi. “Uluslararası Af Örgütü Karma Sergi . (8 – 26 Ocak 1980)
1980 – Galeri Baraz, “Türk Resminde Natürmort.” (14 kasım- 14 Aralık 1980)
1980 – Modül Sanat Galerisi, “Seramik,Resim Karma Sergi”. (6 Mart – 6 Nisan 1980)
1980 – Bedri Rahmi Galerisi. “Yılsonu Resim Sergisi.” (2 Aralık 1980- 3 Ocak 1981)
1981 – İm Sanat Galerisi, “Karma Sergi.” (24 Ocak – 24 Şubat 1981)



EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN

Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.


https://suleymansonmez.substack.com/
E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.


12 YORUMLAR

  1. Ressamlar, teşekkür ederim. Sizin sitenizi de çok beğendim.

    Gerçi siz herhangi bir talepte bulunmadınız ama siteniz güzel bir merkez olma yolunda ve bu yazıda verilen Kurumsal açıklama dediğim son kısmı kullanarak Cihat Burak’ı yazmanızı öneririm.
    (Kendi yazdığım kısımlarda böyle bir izin veremiyorum. Sitenin orijinal içeriğini korumak durumundayım.)

    Böylece Türk sanatçılar da sitenizde daha çok yer alırlar.

  2. Serap, halen gidip İstanbul Modern’de gezebilirsiniz.
    (23 Mart 2008’de sona erecek.)

    Gezdiğiniz için yazıyorsanız çok daha iyi 🙂 Henüz gezmemiş olanlara bir tavsiye de sizden gelmiş oluyor.

  3. Merhabalar

    Efendim Cihat BURAK’ın Fantastik Kent isimli tablosu nu aramaktayım herhangi bir şekilde internette yok ne kadar ilginçtir en önemli tablolarından biridir oysaki , Eğer bulabilen veya bu konu hakkında bilgisi olan varsa rica ediyorum buraya birşeyler yazsın.
    Bunun dısında Site yönetimine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum cok önemli ve güzel bir site

  4. Bilgiler için teşekkürler. Cihat Burak’ı temel alan bir tez yazmaktayım. En önemli kaynağım olacak retrospektif kitabı tamamen tükendiği için satın alamıyorum. Bana yardımcı olabilecek birileri olursa minnettar kalırım.

  5. bence çok güzel olmuş tüm sorularımın yanıtını bulabildim bunun için bu siteyiyapanlara çok teşekgür ediyorum

  6. cıhat burak yapımı taş baskı anılar adlı toblosunu yıllar önce satın almıştık bu tablo ile ilgili bilgi almak itiyorum 7/1 diye bir açıklama varyardımcı olursanız sevinirim

  7. Merhaba, 90’lı yıllardı sanırım, TRT televizyon kanallarından birinde Bertan Onaran’ın Cihat Burak’ı tanıttığı, anlattığı hatta Cihat Burak’la söyleşi yaptığı bir programı izlemiştim.
    Bu programı hatırlayan, hele de kaydını yapmış ve o kaydı hala saklayan biri var mı…

SİZİN DÜŞÜNCENİZ NEDİR?

Yorumunuzu yazınız
İsminizi Yazınız