Değerli arkadaşlar! Google’ın yeni robotlarını döven iten, işkence eden adamı buldum(!) Ona açık bir mektup yazdım. İşte dünyamızı karartacak, Robot isyanının ilk tohumlarını atan bu adam 🙂
Kevin Blankespoor
https://www.linkedin.com/in/kevinblankespoor
Dünyanın her yerindeki insanlar aynı soruyu sordu “Kim bu adam?”
Evet bu yazıdan sonra yayılacak biliyorum bu profil. Ama sana bir çift lafım var beyim!
(Amman dikkat bu yazı ironi kara mizah ve espri içerir olduğu gibi okuyorsanız işim zor)
Özür dilerim ama binlercemiz düşen robotun kalkıp sana bir tane patlatmasını istedik adamım. 🙂
Sen ona işkence edip düşürünce, vurunca (bir de bizler yokken bakmayınca, kim bilir neler yapıyorsun) senden nefret ettik adamım. Çünkü sen sürekli robotları dövüyorsun. (Aşağıdaki video)
Bu iş nereye kadar gidecek Kevin? Sonra “Skynet bizi vuruyor” derler.
Aşağıdaki videoyu lütfen izleyin.
Robotlar ileride zekileşince bu eski videoları “Lahey Robot Hakları Mahkemesi“ne çıkaracak dedik. 🙂
Dostum Kevin, yol yakınken vazgeç! Yargılanacaksın bu gidişle! Robotlara yönelik bu ayrımcı tavırlarından vazgeç.
“Test yapıyorum” diye aldatma bizi. “O makine, onun hisleri yok” deme.
Sen vururken aklımıza neler geliyor neler?
Çocuklara bakması gerekirken, onları döven çocuk bakıcılar, her sosyal patlamada halkı pataklayan dünyanın her yerindeki polisler, erkeklerden şiddet gören kadınlar, fanatik oldukları için bir başka insanı şucu bucu diye katletmekten çekinmeyen katiller bir de videoya çekenler…
Evet bilinçaltımız bize “Savunmasız birine vuramazsın. Aslında bir neden uydurup vuramazsın” diyor. İyi ki de diyor.
Bunu demiyorsa problem var. Empati yeteneğimiz bozulmuş. Ayna nöronlarımız ölmüş ya da hiç oluşmamış demek.
Birinin eli kanarken, kendi elinde acı hisseden insanlar oldukça, dünyada merhamet, diğerkamlık bitmeyecek.
https://www.linkedin.com/pulse/atlas-robot-kevin-blankespoor
ŞİDDET, İNSANLARDAN ROBOTLARA MI KANALİZE EDİLECEK?
Eski Roma’yı biliyorsunuz. Gerçek vatandaşlar ve köleler olarak ikiye ayrılmış bu toplum, şiddeti kölelere kanalize etmişti.
Arenalarda onların akan kanını, kurban edilmelerini, gladyatörlerin birbirini öldürmelerini izliyor ve şiddetlerini boşaltıyorlardı.
Bu bağımlılık yaratan kanlı gösteri binlerce köleyle ve yüzlerce yıl sürdü. Amaç gerçek vatandaşların, şiddeti birbirlerine uygulamalarını önlemek ve onlara o zamanki eğlence anlayışıyla eğlence sunmaktı.
Ama şiddet, insanlardan robotlara kanalize edilecekse, insanlar içlerindeki yok etme dürtüsünü robotlarda tatmin edecekse, korkunç bir çağ geliyor demektir.
Neden mi? Seri katillerin çocukluklarında, hayvanlara ciddi işkenceler ve öldürme faaliyetleri olabildiği konuşuluyor. Oyuncaklara yönelik şiddetin takip edilmesi üzerine düşünceler var.
Şiddet, dozajı sürekli artan bir oyun gibi. Hedefi başardığınızda daha üst seviyeye çıkıyor.
Başka türlü nasıl açıklarız, Nazi kamplarında aklı başında Almanların korkunç bir değişim geçirmesini? Evet mahkumlardan önce kendileri değiştiler. Önce kendilerini zalimleştirdiler. Sonra bunun görevleri olduğuna inandılar. Sonra bununla alay ettiler. Irak hapishanelerinde olduğu gibi hatıra fotoğraflar çektiler mi bilmiyorum.
Her şey küçük şiddetlerle başladı.
Eğer robotlara olan korkumuzu gidermek için bilinçli bir hamle ise bu, “Bakın onları dövebiliyoruz. Onlardan korkmayın” demek içinse; hiç akıllıca değil. Robotlara yönelik şiddet insanlara şıçrayacaktır.
En kötüsü ise, robotlarda bilinç geliştirecek seviyeye gelme başarıldığında, o robotun acı çektiğine kimse inanmayacak ve insanlar bunun akıllıca yazılmış çok gerçekçi bir program olduğunu düşünecek.
Şiddet Nedir?
Şiddet veya yeğinlik, temel dürtü ve varoluş gereği savunma veya karşı savunma harici daha çok insanlarda ve topluluk halinde yaşayan hayvanlarda grup içi otorite sağlamak için diğerinin varlığını tehdit unsuru görmek ve onu bu konuda denemek daha doğrusu sindirmek için karşı tarafa uygulanılan zarar vermeye yönelik psikolojik davranış türüdür.
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eiddet
İngilizce Wikipedia maddesi daha yoğun içerikli
https://en.wikipedia.org/wiki/Violence
SON OLARAK KEVIN :
Sen kötü bir adam değilsin https://youtu.be/rVlhMGQgDkY?t=2m4s her vurduğunda dudaklarını sıktın. Huzursuz oldun. Hatta son darbede gözlerini yumdun.
Şiddetten hoşlanmıyorsun. Bu duygunu kaybetme dostum. Dilerim biri sana bu yazımı ulaştırır. Sonuçta Google’da çalışıyorsun. Dünya çok küçük.
Sevgi ve saygılarımla.
Süleyman Sönmez
- Not: Bu arada Google firması, Kevin ile yapılacak röportajları şu an için kabul etmiyor.
- Not 2: Arkadaşlar üzülerek söyleyeyim Türkiye’de şiddete daha alışığız ne yazık ki. Her gün haberlerde blurlanmamış şekilde şiddetle iç içeyiz. Bizde çok çok fazla tepki çekmedi bu videolar. Ama yabancı siteleri ve twitter hesaplarını takip edenler biliyorlar, müthiş bir reaksiyon oldu bu konuda. Hatta biraz mizahi de olsa şöyle siteler açılıp tshirtler bile satılıyor. http://stoprobotabuse.com/
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.