Sinema-Dizi

Son zamanlarda ilgimi çeken dizilerden birisi oldu. Fantastik öğelerle, Ortadünya’da geçen, oyuncularının saf ve inandırıcı rolleriyle samimi gelen dizi, bizi ailecek kendisine bağladı.

Günümüzde Tony DiTerlizzi denince ise ilk akla gelen The Spiderwick Chronicles / Spiderwick Günceleri çocuk romanları serisidir. Bu seriyi yazar arkadaşı ile hazırlamıştır. 30'dan fazla dile çevrilmiş satış rekorları kırmıştır.

Geri dönüşü olmayan bir zamanın kenarında durmuş geleceğimize bakıyoruz. Eğer sebepler ortadaysa sonuçlar da süpriz değil. Son 20 yıldır bilimadamları seslerinin tüm gücüyle geleceği bekleyen tehlikeleri seslendiriyorlar. Harika Holywood filmleri çekiliyor ama hükümet adamları ailelerini de alıp bu filmlere gittikleri halde iş uluslararası anlaşmaları imzalamaya gelince ayak diriyorlar.

Thor efsanesi Viking / İskandinav inanışlarıyla başlar. Kuzeyin sert acımasız barbarları Kuzey Avrupa’yı işgal edip yağmalarlarken çelik gibi korkusuz yürekleriyle doğa olayları ile uğraşırlardı. Gemileri azgın dalgalarda çarpışırken gökte çakan yıldırımların göz kamaştırıcı soğukluğunda yüzleri tuzlu suyla ıslanmış olarak Thor’dan yardım isterlerdi.

They Live ! John Carpenter imzalı bir film. Dünyanın bir gözlükle nasıl değişebileceğini görmek isteyenler için ürpertici bir senaryo...

Alien derken alyan anahtarını değil, şu ağzından ağız çıkan yumurta kafalı, asit ağızlı, insanların karnına yavru bırakan, dehşetli bilim kurgu canavarından bahsediyorum. Günlerdir kafamı...

İki sinema filmi üzerinden dünyada işlerin nasıl yürüdüğünü irdeleyelim mi? Filmlerden ilk yakın zamanda sinemalarda oynayan 21, İkincisi ise 2002 yapımı Intacto.

Korku ve fantazi sinemasında köşe taşlarından birisi "Gremlins" filmidir. Efsanevi ve müthiş sevimli varlıklar olan Gremlinlerin hatalı bakım sonucu :) son derece kötü fikirli canavarlara dönüşmesini anlatır. Fakat karamizah elbette görülmeye değerdir.

Mongol filmi, temposu adım adım yükselen ve finalde patlayan, muhteşem içsel yolculuğu ile inanılmaz bir insanı anlatıyor, Moğol İmparatoru Cengiz Han'ı. Bakın öncelikle söyleyeyim, her...

Bir çok akıl açıcı soru duymuşsunuzdur İstanbul'dan Çin'e dünyanın içinden geçilse ve bir tüp döşense ne olur. Yerçekimi etkisi ile merkeze doğru düşen kişi sonra öteki uça doğru gider mi?

Oldu mu şimdi? Dünyanın en büyük bilimsel olayı olan Dolly'yi unutuverdik. Resmi olarak klonlanan ilk canlı olan "koyun Dolly" ne yedi, ne içti hiç...

Eureka dizisini izleyip de, evde hemen bir buluş yapma hevesine girmemek mümkün mü? Olağandışı bir kasabanın biliminsanlarından oluşan popülasyonu ve polisiye olaylar üzerine kurulu...

Uzakdoğu filmlerinin bir çoğu naif, inanılmaz bir görsel ve duygusal havada geçer. Ancak bizler Kung fu filmleriyle, özellikle Jackie Chan ve Jet Li filmleri...

En sevdiğiniz filmden, sevdiğiniz sahneyi bulup ekliyorsunuz, fotoğraf olabilir, video olabilir. Elbette "fair use /centilmence kullanım" başlığıyla. İşi abartmadan uzun bir parça koymadan, telif haklarını çiğnemeden. (Mesela şarkıların bile 20 - 30 sn'si uluslararası anlaşmalarla tanıtım için çaldırılabiliyor.)

"Ürperten sessizlikte daha bakmadan korkudan sinmiş köpeğinin varlığını hissediyordu. Kapkaranlıktı. Gölgeler ve dünya ölümcül hareketlerle doldu. Ötekilerin varlığı fiziksel bir dokunuş gibi yüreğine uzanırken...

Asimov, müthiş bir dünyayı hem ilk kez anlatan, hem en insani boyutta, hem de maceralarla doldurararak anlatan kişidir.

Ölüm Yıldızı'nın üzerinde tehlikeli dalışlar yapan X-wing savaş gemilerinden oluşan filonun pilotları birer birer vuruluyordu. Mesafe kısalıyordu. Bir gezegen büyüklüğündeki dünyalar katilinin, kalbine inen yola, ekvator hattındaki dar kanala uçuyorlardı.

Limanın kirli suları arasında bayat balık artıklarının ve işçilerin ter kokusu Jean-Baptiste Grenouille'ün belki yüz milyon insanda bir görülebilecek burun hücrelerine esen rüzgarla geliyordu. Sessizdi,...

Fantazya ülkesi Çocuk İmparatoriçe tarafından yönetilir ve her varlık onun varlığıyla canlılık bulur. İyi ve kötü varlıkların ortak sevdiğidir o. Çünkü Çocuk İmparatoriçe her varlığı olduğu haliyle sever. Çocuk İmparatoriçe Hiçlik'e karşı Bastian'dan yardım isteyecektir.

Çizgi roman uyarlamaları, aynen kült romanların uyarlaması gibi tehlikeli bir alandır. Yönetmenler senaristler hatta en önemsiz figüran bile önemlidir. Yüzüklerin Efendisi külliyatını sinemaya uyarlamaya...

Baraka-Dünyaya evimiz deriz, Ron Frickes'in ve Mark Magidson yönetmenliğinde 93 dakikalık bir film olarak 1992'de çekilmiş. Filmin en belirgin yanı kar için çekilmemiş, ucuz popülerliğin ve yaranma amaçlı çabaların dışında, insanın "İnsanoğlu sen kimsin ?" sorusuyla karşı karşıya geldiği bir tablo.

Diyebilirim ki filmde en çok etkilendiğim yer, artık çocuklar olmadığı için terk edilmiş, köhne bir binaya dönmüş okuldu. Parçalanmış sıralar ve boş oyun sahaları. Sonra insanın içini kaplayan soru dilimden döküldü. Çocuk gülüşü olmadan, dünya nedir ki?

Şu filmleri vizyon zamanlarında izlemiyorum ya umarım hangi sinemada bulurum diye aramıyorsunuzdur :) Şimdi bahsedeceğimiz filmi izlediyseniz çok şanslısınız. Ben bu yazıyı filmi izlememiş...

Süper kahramanların bu kadar çok olduğu bir dünyada, hep yoldan geçenlerin anne babalarının "Yazıklar olsun Bak May'in yeğeni örümcek oldu. Sen ne oldun yazık sana emeklerime" demelerini beklerim.

Yer Japonya, yönetmen Akira KUROSAWA, (7 Samuray, RAN gibi dev filmlerin yönetmeni) şehir Nagazaki, başrollerde çocuklar ve yaşlı bir kadın. Bu sakin atmosferde yaz tatilini büyük anneleri ile geçiren küçük kuzenler olağaüstü bir sırrı keşfedeceklerdir.