Antibiyotikler olmasaydı ne olurdu? Mahvolurduk diyebilirsiniz oysa Gürcistan’da Sovyet Rusya döneminde kapitalist ilaç kabul edilip kullanılmayan antibiyotikler yerine Fagoterapiden yararlanıyorlardı. Yani bakterilere virüslerle saldırıyorlardı.

bakteriyofaj.jpg

Bu okuduğumda çok şaşırdığım bir tedavi şekli. Herkes gibi ben de antibiyotiklerin tıp için ne kadar bulunmaz bir harika araç olduğunu kabul etmiş bir eğitim aldım. Binlerce tür hastalık ve bakteri ile bildiğimiz bir sürü ağır hastalıkla bu şekilde mücadele ediyoruz. Ancak antibiyotik kullanımı hep tartışıldı. Vücudun savunma sistemine etkileri ve bazı bakterilerin çok güçlü antibiyotiklerle dahi durdurulamaması bizi çaresiz bırakıyor.

Tiflis’teki bir hastahanede Dr. Guran Gvasalia tıbbi bir harikaya başkanlık yapıyor. Bunun duyulmamış olması çok garip uygulanmaması ise olağanüstü garip.

Olayı şöyle anlatalım. Vücudumuzda bizi hasta eden dış bakteri etkileri, virüslerin belli türleri ile etkisiz hale getiriyor. Bakterinin türü saptanıp ona özel virüs kullanılıyor. Bu şekilde vücudun, -artık parçası diyebileceğimiz – bakteri ortak yaşarlarımız mesela bağırsak sistemizde yaşayanlar ve bizim bu dünyada sağ kalmamızı sağlayan tüm bakteriler zarar görmüyor.

Bu çeşit hazırlanmış fajlar aslında eskiden beri biliniyor. Ancak yoğun bir şekilde ticari zincir haline gelmiş ilaç sektörü bence doktorlara çok fazla insiyatif imkanı tanımıyor.

Bakteriyofaj tedavisi en çok hastane ve ameliyatla bulaşan bakteri türlerinde kullanılıyor.

Aklıma gelen ilk soru şu oldu. Bir sürü bakteriden hangisi olduğunu, her hasta için bulmak zor değil mi? Aslında zor değilmiş. Yüzlerce fajdan oluşan bir kokteyli ilk etapta kullandıklarında antibiyotik gibi günlerce tedavi beklemek gerekmediğinden süratle sonucu görebiliyorlar.

İşin komik yanı bilgisayar antivirüs programları gibi, bu fajlı kokteyllere yeni çıkmış yaygın bakterilere karşı olan fajları düzenli şekilde ekliyorlar. Bilgisayar terimleriyle güncelliyor / update ediyorlar.

Şu ana dek yenemedikleri bakteri çıkmadığını söylüyorlar.

Üzerinde durulması gereken en öneli konu şu. Her ameliyat hastasına standart olarak bu faj kokteylini uyguladıkları için hastane mikrobu diye adlandırdığımız enfeksiyonlar hiç oluşmuyor.

Şimdi size soruyorum. Allah aşkına gerçekten çok zeki ve çalışkan doktorlarımız olduğunu biliyorum. Bu denli büyük ve önemli bir çalışma ülkemizde yaygınlaşamaz mı? Antibiyotik kullanımının sonuç vermeyeceği durumlar için faj kokteylleri üretilmesi, tedavi süreci için Tiflis Enstitüsüyla ortak çalışmalar yapılamaz mı? Web’de yaptığım araştırmalarda akademik olarak konunun zaten çok iyi bilindiğini gördüm. Ancak konumuz yaygınlaşması.

Türkiye için bunun getireceği faydaları düşünebiliyor musunuz? Savunma sanayi için anti terör çalışmalarında bile şarbon gibi biyolojik toplu aldırılar için bu metotla tedavi düşünülüyor.

Not: Ben bir doktor değilim. Okuduğum kaynakları araştıran sıradan bir öğretmenim. Amatörce yapılan bu araştırma, tıbbi bir tavsiye niteliğinde değildir. Ömürlerini insanları iyileştirmek için harcayan araştıran doktorlara danışmadan asla tedavi unsurlarını ve metotlarını uygulamayın. Makalenin amacı bilimadamlarının bölgesel araştırmalarını Türk toplumuyla paylaşmaktır.

Kaynakça:
http://www.hurriyet.com.tr/bilim/5248487_p.asp

Science et Vie Ocak 2006

BAKTERİYOFAJ Çok güzel anlatım
http://tr.wikipedia.org/wiki/Bakteriyofaj (Türkçe)
http://en.wikipedia.org/wiki/Bacteriophage (İngilizce)

http://www.hybridmedicalanimation.com/illust_bacteriophage.html

Google arama için İngilizce : Bacteriophage

BAKTERİYOFAJ VİDEOSU:
http://www.hybridmedicalanimation.com/demoReel.html

 



EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN

Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.


https://suleymansonmez.substack.com/
E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.


3 YORUMLAR

  1. Çok güzel bir içerik daha… Ve ne yazık ki bizim tıbbi gelişimimizden sorumlu olanlardan (pek çoğundan) bu tür uygulamalar bekleyemeyiz. Çünkü onlar şu anda ilaç mümessilleri (pazarlamacıları da denilebilir) tarafından önlerine koyulan kataloglardan, satacakları (pardon, hastalara yazacakları) ilaçların miktarına göre buzdolabı, laptop ya da dvd player gibi hediyelerden hangilerini seçeceklerini düşünmekle meşguller… İstisna olanları önce ellerinden sonra alınlarından öper saygılarımı sunarım…

  2. Faj’lar ile ilgili çok güzel bir araştırma…Tebrikler.Ancak muhteşem olmasına rağmen, çok ama çok zorunlu ve çok ciddi klinik deneylere ihtiyacı var. Ve bu da inanılmaz bir kaynak gerektiriyor.
    Nedeni şu ki, süperenfeksiyonlara neden olabiliyor. (Dünyada bilinen tüm antibiyotiklere dirençli enfeksiyonlar!) Yani Faj’ların bir taraftan yaparken, diğer taraftan bozma ihtimali de göz önünde bulundurulmalı. Çünkü henüz kontrol edilemiyor.Hala emekleme safhasında.

    Özellikle kapitalist ülkelerde antibiyotikler tercih edilmekte ki ,bu hepimizin malumu… Para üzerine olan her tedavi şekli batı tıbbında geçerlilik kazanıyor. Ve zannım o ki bu tip tedaviler ve araştırmalar çok büyük para istemesine rağmen çok kazanç olmayacağı için fazla kaynak ayrılmıyor.Yapacak bir şey yok…

  3. selam,azeriyim,yani dediyiniz Eski Sovet ulkesi olan ulkedeyim.Evet simdi bu ulkede de cogu zaman antibiyotikler on planda ama yalnizca bir anne olarak soyluyorum;cocugum 6 aylik ve zararli bakteriden dolayi cok eziyyet cekiyordu dolayisiyla da cekiyordum,cok tedaviler oldu,belki de yasina gore olmamasi gereken tedavi de,amma sonunda bir guzel doktorum bu bakteriyofajla en iyi sekilde tedavi etti.

SİZİN DÜŞÜNCENİZ NEDİR?

Yorumunuzu yazınız
İsminizi Yazınız