Evet, Martin Amca’yı tanımıyorsanız cidden pek çok şey kaçırıyorsunuz. Samimiyim. İlk kez seksenli yıllarda tanışmıştık Türkiye’de bu İtalyan yapım çizgi romanla. Garip bir öyküsü vardı.
Bir zamanlar adına Atlantis ve Mu denilen iki uygarlık tarihin derinliklerinde bizden bile ileri bir teknolojiyle kıyametlerini getirmişti. Martin Mystere ve arkadaşı Orloff Hindistan’da antik bir kenti gezerken yalanlanamayacak bir kanıt bulurlar.
Kent, Atom bombası ile tahrip edilmiştir. İki akademisyen şok geçirirler. Tarih bilinenden farklıdır. Anlarlar ki tarihi yeniden yazan binlerce senelik çalışmaları olan köklü bir örgüt, “Kara Adamlar” vardır.
Bu insanlar dünyanın sosyo ekonomik kültürünün değişmesini istemezler. Bunu sarsacak tüm bilgiler yokedilir, hasıraltı edilir. Uzun süreli bir ruhsal eğitim alır iki arkadaş Bilge Kuthumi’den, aslında bazen dünyada olan bazense olmayan Tibetteki bir manastırdan.
Sonra üçüncü gözleri açılır ve dünyaya gönderilir. Oysa biri son derece zalim birine dönüşecek diğeri ise iyiliğin simgesi olacaktır.
Eski bilgelerden Naacallar’dan kalma ışın silahları verir ustaları. Ne komik ki silahlar tamamen boştur. İçlerinde elektronik tek cihaz yoktur. Bilim insanları hangi metal olduğunu bilemeyeceklerdir. Ama silah sadece kendileri tarafından kullanılabilmekte, başkaları için bir oyuncak olmaktadır. Silahı çalıştıran biyoenerji alanlarıdır. İnsanları bayıltır. Nesneleri yakabilir.
Hikayenin diğer kahramanları Java tarih öncesi bir Neandarthanel Adamı, çekici Diana uzatmalı nişanlı ve sosyal hizmet görevlisidir. Hikaye bazen dünyanın bir yerinde başlar diğer yerlerine uzanır. Ama evi New York Manhattan’dadır. Lüks Ferrarisi ve kitap dolu eviyle tam bir kültür + macera adamıdır Martin. Elbette biraz gevezedir. Ehm. Alınmaz umarım 🙂
Martin Mystere zamanla tüm gizemli işlere girer. Ülkemize bile Nuh’un gemisini aramaya gelir. Yüzlerce sayılık macerasının herbiri tadına doyulmaz konu ve çizimlerle süslüdür. En az yarısı film yapılsa esaslı Hollywood filmleri olabilir. Konular her zaman titizlikle araştırılmış, sık dokunmuş, tarih, dünya, sosyal olaylar teknoloji ve enteresan bir sunuyla, actionla(!) harmanlanmış sunulur.
Bir başlayan bırakamaz seriyi. Şimdilerde sahaflarda en çok aranan kitaplardan birisidir. Halen yayınlanmaktadır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Martin_Mystere
Türkiye’de yayınlanan Sayılar
http://tr.wikipedia.org/wiki/Martin_Mystere_say%C4%B1lar%C4%B1
Orijinal Site:
http://www.bvzm.com/english/eng_set.html
http://www.ubcfumetti.com/mm/desc_tu.htm
Yazdığım diğer detaylı Martin Amca makalelerim var.
Eğer konuyu sevdiyseniz okumanızı tavsiye ederim.
GÜNEŞİN TAM İÇİNDE » Murchadna / İnanılmaz Silah
GÜNEŞİN TAM İÇİNDE » YVES KLEIN MAVİSİ VE MARTİN AMCA
Martin Mystére Yeniden!
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.
İlk cildini aldım okuyorum. Sanırım ikincisini de aldım. Okuyacağım. Bir sürü Swing aldım onları da okuyacağım. Martin Mystere’nin çizimleri çok etkiledi beni.
Hey gidi Martin hey. Çocukluğumun kahramanlarından biriydi. Şimdi buralarda görmek biraz maziye götürüp duygulandırdı beni. TV’nin akşam 7’de açılıp gece 12’de kapandığı dönemlerdi. Ne Internet var ne dijital oyunlar. Tek zevkimdi bunları okumak. O çocuk ruhumla okurken onları ben de yaşardım o maceralın içinde. Bır tek Martın mi? Zagorlar, Mandrakeler, Mister Nolar Kızılmaskeler, Tommikler ve diğerleri. Taşınamayacak büyüklükte bir kolinin içinde saklardım onları. Velakin zamanın süpürüp gittiği “al bunu da oku” diye dağıttıgım kitaplarımdan hiç bır eser yok şimdi. Ve tabii ki zamanla biz de uyduk gelişen teknolojıye arayıpta sormaz olduk o çocukluğumun en yakın dostlarını. Saygılar.
Ben üç sene önce tesadüfen tanıştım Martin Amca ile özel seriyi okuyorum şu anda ve inanılmaz keyifli, daha okuyacağım bir sürü macera var 🙂 sevgiler…