KUSURSUZ ÇEMBER
Eskiden bir Usta
Duvara çizermiş resimler.
Bir gün bir adam
Ismarlamış ona
Güzel, kusursuz bir çember
En ufak bir hatası
El oynaması olmayan.
“Hay! Hay!” demiş büyük usta.
Başlamış çizmeye.
İpler, gönyeler, pergeller
Ölçümlerle yapmış çemberi
Mükemmel kusursuz
Eli titremeyen eserini.
Sonra, gün gelmiş teslime
Ev sahibi hiç beğenmemiş çemberi
“Kusurlu bu, kusurlu” demiş
Söylememiş kusurunu
Gururu incinmiş sanatçının
“Eyvah!” demiş “Ben ne yaptım?”
Yemek içmek aklına gelmeden
Yeniden başlamış tüm hüneriyle
Çizmeye çemberi
Uyumadan, dinlenmeden
Tüm gücüyle.
Ertesi gün göstermiş yeni eserini
Evin sahibine
Zor beğenir müşteriye.
Ümitsizmiş durum
Sallamış başını adam.
“Hala kusurlu bu çember”
“Hala fazlalıkları eksiklikleri var”
Usta cesaret edip sormuş.
“Nedir? Nedir kusuru?”
Adam cevaplamış
“Sen varsın bu çemberde,
Senin aklın, duyguların var
Bu çember senin yansıman,
Oysa ben senden kusursuz bir çember istedim”
Usta başını eğmiş
“Ben kusurlu bir insanım,
İstediğini yapamam,
Birinin yapabileceğine de inanamam”
Biliyormuş bu sözün aslında
Sanatıyla, ününün sonu olduğunu
Utançla dolarak
Malzemelerini toplamaya başlamış.
Bu haline acımış evin sahibi.
“Sanatında çok iyisin
Ama ruhunu da eğitmelisin
Eskiden bir ustanın
Kusursuz çemberi çizebildiği söylenirdi.
Han dağında yaşarmış.”
Böylece duvarları boyayan,
Hiçbir söz etmeden ayrılmış ve
Han Dağına gitmiş.
Sessizlik orucundaymış.
Üzüntüsü nedeniyle kimseyle konuşmamış.
Derin derin düşünmüş dinlemiş dünyayı.
Günler aylar boyu sürmüş yolculuğu.
En sonunda Han Dağı’na varınca nefesi kesilmiş.
Onlarca metre çapında devasa bir çember dağın tüm yüzüne kazınmış
Tüm araziye uçuruma kayaya bitkiye rağmen bulunduğu yerden
Kusursuz görünen bir çembermiş.
Tüm dağla birleşen çemberi yapan insanın kusursuzluğu öyle güçlüymüş ki.
O çemberi görmek
Ruhunu parçalamış
Kusursuzluğu ruhuna işlemiş.
Derin bir sessizlik gelmiş aklına
Dönmüş ve geldiği kente yol almış.
Gecenin bir yarısında
Yarasaları kör eden bir karanlık
Çökmüşken yeryüzüne
Gözleri kapalı
Çizmiş kusursuz çemberi
Tek seferde müşterisinin evine.
Zen Ustalarına ithaf edilmiştir.
Süleyman SÖNMEZ 16 Mayıs 2005
TÜM ŞİİRLERİ EKİTAP OLARAK OKUMAK İÇİN
Biz Ezelden Sevdik
Google Play Kitaplar
Tüm Mobil cihazlar,
bilgisayar, tablet,
iPad, PC,
Mac ve cep telefonlarında okunabilir.
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.