Pastaya 3 mum koyun. Göz açıp kapayana dek 3 yıl geçti. 2006 yılında blogküremize doğan güneş sizin sıcaklığınızla aydınlatmaya devam ediyor.

Pastaya 3 mum koyun. Göz açıp kapayana dek 3 yıl geçti. 2006 yılında blogküremize doğan güneş sizin sıcaklığınızla aydınlatmaya devam ediyor. Güneşin Tam İçinde 3 Yaşında!

Yaş hesaplarken biten söylenir. Çocukken büyük görünmek için yeni başladığımızı söylerdik. Yani 21 Aralık 2006’da doğdu. 2007’de 1 yılını bitirdi. 2008 de 2, 2009’da 3 yıl bitti ve 4. yıldan gün aldık… Eğer sitenin öncülü olan MSN Spaces’te açtığım Güneşin Tam İçinde başlangıç kabul edilirse sitenin doğumu 2005 yılına gider ve bu yıl 4 yıl bitip 5. yıl başlamış olur.

Güneşin Tam İçinde, var oluş amacıyla yeniyi sunmayı hedefliyor. Bunu yaparken aldatmamamayı, zamanınızı çalmamayı, derin, ayrıntılı ama gereksiz detaylara inmemiş olmayı hedefliyor.

Okur kitlesi de ikiye ayrılıyor. Siteyi bilip sürekli okuyan sürekli okurlar ve Google’da bir şeyler ararken tesadüfen sayfayı bulup bazen aradığını bulan, bazen bulamayan, bazen “Bu site neymiş?” diye gezmeye devam edip sık kullanılanlarına ekleyen ve en nihayetinde bazen de çekip giden.

Ben her iki grup için de yazıyorum. Yani, sürekli okur için “önceden şöyle demiştik” diye önceki yazılardan hatırlatma yaparken, Google’dan gelecek ziyaretçiler için sıklıkla sorulan teknolojik veya kültürel olayları açıklıyorum.

Sitenin nihai amacı, “sürekli okur” sayısını arttırmak ve insanların keyifli zaman geçirmesini sağlamak.

Bu yıl tüm blog yazarlarını etkileyen sert bir sosyal medya şoku yaşadık. İçerik zenginliği o denli arttı ki, aynı zamanda çok iyi birer okur olan blog yazarları bu akışı okumaktan uzun süre düzenli yazamadılar. Birçok blog ayda haftada bir yazı yazar oldu. Bazen tam yazmak istediğimiz konuda sosyal medya üzerinde zaten sayfalar yorumlar dolusu tartışıldığını gördük. Eskisi gibi sadece düşüncelerimizi sunmanın yetmediğini, en zengin içeriğin birlikte konuşulmuş topluluğun ince eleyip sık dokuduğu konular olduğunu gördük. İngilizce bilen kitlenin artışı ile birlikte, biz hangi kaynağı okuyorsak aynı anda binlerce okurun da okuduğunu gördük. O haberi yazmamızın sadece tekrara girmek olduğunu fark ettik.

“Mikroblogging” denen bir iki satırla meramını beğenilerini ve mesajlarını iletmek kolay gelir oldu. Twitter, Friendfeed ve Facebook insan zamanlarından ciddi pay alır oldu.

Ama gördüğüm şu: yılın son çeyreğinde nihayet toparlanmaya başladık. Bu bir furyaydı. Bilgiye ve insan ilişkilerine yeni bir yorum getiren enteresan bir iletişim ağıydı. Şimdi ise herkes anlatmanın ve bloglarının değerini fark edip geri geldi. Yeniden verimli yazılar geliyor. Sosyal medyada halen varız. Ama büyük bir titizlikle kimleri niçin takip ettiğimizi ve verdiğimiz zamanı irdeler olduk.

Bu süreçte iki tür stilde yazıyı da denedim. Yani basılsa bir dergi uzunluğunda olabilecek yazılar da yazdım, kısa ve bir fikrin duyulmasını amaçlayan yazılar da.

2009’un güzel olaylarından birisi ilk kez bir dijital kitap yazmam oldu. (Ayağında Kültüra) Ayaklar gibi pek üzerinde durulmamış bir konu üstüne yazdım ve bu sefer makale olarak değil sayfaları çevrilen Flash kitap şeklinde hazırladım. Tasarımı da bana ait bu kitabı ücretsiz şekilde okuma zevkinize sundum. Oldukça ses getirdi. Ama istediğim kadar değil 🙂 Sanırım dijital kitap okuyucular piyasada yerini alana dek sabretmeliyim. Başka yayınlamak istediğim kitapları bekletmeliyim.

Bu yıl içinde yine basında ve TRT’de yer aldık. (http://www.gunesintamicinde.com/gunesin-tam-icinde-trt2-bilisim-ruzgarinda/ ve http://www.gunesintamicinde.com/gunesin-tam-icinde-trt-fmde-tanitildi/ ve http://www.gunesintamicinde.com/gunesin-tam-icinde-pcnet-50-blogda/ )

Geçen zaman içinde 3 milyon sayfa gösterimine ulaştık. Gelen ziyaretçi sayısı da 2 milyona yaklaşıyor. Elbette sayılardan çok aradığını bulan insanlar önemli ama yine de bazen kendi kendime “çılgınlık bu” dediğim olmuyor değil. 3 milyon küçük bir şehir demek. Yazdıklarınızın bir şehre ulaşması..

Blog yazarlığı öğretmenliğimle paralel yürüyor. Öğrencilerime kazandırmak istediğim yeti ve programları ders notu olarak hazırlarken biraz sonra bir yazıya çevirmeyi haklı buluyorum. Hem bir toplum hizmeti olarak hem de kağıt üstüne ekleyemediğiniz video ve interaktif bağlantıları kullanabilmek adına.

Geçen yılın sonunda doğan kızımızın varlığı bu yılın en insani en öğretici süreci oldu. Bir baba olmanın zorlukları sevinçleri ve tüm insani öğeleri ile yoğruldum piştim ve halen pişmeye öğrenmeye devam ediyorum. Bunun sizler için birkaç etkisi oldu. Bir: Zamanımı aileme odaklamayı seçtim. Çünkü bir bebek dünyanın en kıymetli şeyi ve bir kez büyüyor ve insanların anne babasının vereceği ilgi ve sevgiyi kimse dolduramıyor. İki: Yazmaya devam edebilmek için az uyuyarak ama günlük performansımı etkilemeden yaşamayı öğrendim. Yazılarımı boş zamanlarda ve geceleri hazırladım. Üç: Babalığın getirdiği sabır yetisindeki artış yazılarımın içeriği üzerinde bitmez bir dikkatle devam edebilmemi sağladı. Gördüğüm kadarıyla bu öğretmenliğime de katkıda bulundu. Öğrencilerimden aldığım dönüşler kadar siz okurlardan gelen dönüşler de olumlu yönde arttı. Dört: Sitenin görünüşünü bu yıl içinde en az 20 kez değiştirdim. Bazen sıkıldığım için bazen daha güzel görünsün diye bazen içindeki 800 küsur makale fark edilip öne çıksın diye. Şimdi ise ilk amacım hızlı açılan ferah ama şık ve karizmatik bir görüntü ile birleşmiş dolu dolu konular sunmak.

Bu yıl içinde yine dosya denebilecek konular çıktı. Çoğunu okuduğunuzu biliyorum ama kaçırmayın diyebileceğim bir iki konuyu önermek istiyorum.

Ley Hatları | Ley Lines
Buda Size Kapak Olsun!
Panoramik ve Dev Fotoğraf Çekimi | Fotoğrafçılığın Sırları – 2
Birleşik Karınca İşlemcisi
Brad Pitt’i Nasıl Yamulttum?
Moiré Efekti
Süper Kıta | Pangea
“Sıfır Entropi”, Diğer Bir Deyişle Cennet
Blog Action Day ’09 | Küresel İklim Değişikliği
Eğitimde Yenilikler 1 – İstasyon Tekniği Uygulamaları
Teknoloji Trendleri – 2010
Etiket Bulutu Analizi | Tag Cloud Analysis

RSS okurlarımız 2000 e ulaştı. Gün bazında yüzer iniş çıkışlar olsa da rakamlar çok güzel. Yeni yazıların e-mailinize gelmesi için abonelik sayfamızdaki seçenekleri tıklayabilirsiniz.

Sevgili okurlarım, bir yılı heyecanla enerjiyle geride bıraktık. Ülkemizde ve dünyada pek çok değişim yaşandı. Yeni yılın hepimize sağlık mutluluk ve başarı ile içsel aydınlanmayı getirmesini diliyorum.

İyi ki varsınız ve iyi ki sizlere ulaşabiliyorum.

Sağlıcakla kalın.

Süleyman Sönmez
22 Aralık 2009



EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN

Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.


https://suleymansonmez.substack.com/
E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.


22 YORUMLAR

  1. Üstadım;
    Yazılarınla senden önce tanışmıştım ve takipçindim. Bir Likemind toplantısında seninle tanışıp, söyleşince yazılarını daha da sık takip eder oldum. İlgimi çekmeyen konuları bile bana okutmayı başaran ender yazarlardan birisin. Ellerin dert görmesin. Teşekkürler, yazdığın ve bizlerle paylaştığın için. Sevdiklerinle birlikte daha nice yazılara…

  2. Yavuz hep birlikte sizleri okumak da bir keyif,

    Işık Işıl en sadık yorum yazan okurlarımdan birisiniz ama gravatarınız yok (sembol fotoğraf) Haydi kendinize bir gravatar yükleyin. Bir sembolünüz olsun 🙂
    http://en.gravatar.com/ adresinde bir iki dakikada üye olunup resim yüklenebiliyor. Hatta sitede video anlatımı bile var 🙂

    Hakkı, bilmukabele ben de yaptığın her işi ilgiyle takip ediyorum çünkü çok güzel fotoğraflar ve sonuçlar çıkıyor. Yaptığın işe gönlünü veriyorsun.

    Fatih ne zaman birisi “en” dese tüylerim diken diken olur 🙂 El elden üstündür taaa arşa kadar derlerdi büyüklerimiz. Elimizden geleni yapıyoruz ama nice cevherler var bu blog aleminde elmas gibi parıldayan..

    İdris gel yaklaş, güneşin ışığı herkese yeter ne azalır ne de biter (yani birkaç milyar yılın bizim için sonsuz olacağından yola çıkarak) ömrümüz yettikçe ışıtmaya devam.

    Erdinç, ben de teşekkür ederim. Desteğiniz için sağ olun.

    Müge Abla, ne zaman görüşsek ufkum açılıyor 🙂 Dikkatle dinlediğimde verdiğin öğütler ve görüşler, bu yıl pek çok esere fikirsel öncülük yaptı. Topluma seslenme ve iletişim kurma için çözemediğim detayları iletişim tekniklerini ve sosyal medyadaki yazılarını takip ederek adım adım çözdüm gibi 🙂 Daha barışçıl daha üretime yönelik bir döneme girmemi sağladı ki ne kadar teşekkür etsem azdır. 🙂

  3. bu siteyi yeni keşfettiğim için gerçekten kendime kızıyorum. 2. yılının ortalarında tanıştığım bu sitenin daimi takipçisiyim artık. yeni yılınız hayırlı olsun.

  4. Nice mutlu ve bol okurlu senelere hocam. Bu arada siteyi birsüre takip edememiştim, kızınız olduğunu yeni duydum geçte olsa tebrikler.

  5. Yeni yılın barış, huzur, mutluluk getirmesini , sağlıklı, sevgi dolu,
    bol tebessümlü geçmesini ve tüm hayallerinin, umutlarının gerçekleşmesini dilerim…..Gönülden sevgiyle kucaklarım..Yeni yılda her şeygönlünce olsun….

  6. Sn. Süleyman Hocam,
    Tebrik eder, hayırlı ve başarılı seneler dilerim…
    Güneşimiz bol olsun

    HasanKAYA

SİZİN DÜŞÜNCENİZ NEDİR?

Yorumunuzu yazınız
İsminizi Yazınız