İnsana en yakışır yönetim biçiminde yaşıyoruz. Bu yıl daha bir coşkulu Cumhuriyet Bayramı. Çünkü halkımız Cumhuriyetin kendisine kattıklarının daha çok bilincinde. Bir gün şaka yollu yurtdışında yaşayan bir arkadaşıma sordum. “Biz Türkler neden kurallara boyun eğmeyi çok sevmiyoruz?”. Gülümsedi. “Neden biliyor musun? Biz bir çok ülke gibi tarih içinde ne manda, ne işgal altında yaşamadık. Hep ölümüne özgürlüğümüz için savaştık. Asla baş eğmediğimiz için, bu genlerimize, kültürümüze herşeyimize sindi. Biraz asi oluşumuz ondan. Bunu kaybedersek zaten her şeye boyun eğen bir toplum oluruz.” Hayranlıkla dinlemiştim bu tespiti.
Yıllardır umutsuz anlarda devletimiz her zor durumda kaldığında halkının nasıl büyük bir güçle dolduğunu izledim. Tek başımıza kaldığımızda pes etmediğimizi. Aldatılsak da aldatmadığımızı, haince vurulsak da mertçe savaştığımızı.
Özgürlüğümüze o kadar düşkündük ki bir gün padişahı bile devirdik. “Bizi bizden başkası yönetemez, alileler sülaleler, zümreler değil seçtiklerimiz bizi yönetebilir” dedik.
İçimizden çıkıp, yüreklerimizi çağırıp, bu aşkı, bu tutkuyu kazandıran, mavi gözleri derin Mustafamız öğretti bize. Resmine gururla baktık biz vatanın evlatları. Bir ülkünün simgesi oldu o aynı zamanda.”Özgürlük karakterimdir” dedi. “Halka hizmet eden ancak efendisi olur” dedi. “Türk Milleti sana vaat ettiklerimde başarılı oldum bundan bahtiyarım” dedi. “Tebam” değil, “Efendilerim” dedi. “Bana saraylar kurun, yeni padişah ve halife olacağım” demedi. Oysa, dese kim itiraz edecekti?
Evet, canla başla özgürlük ve ciddiyetten oluşan devleti bize anlattı. Bir süre vatandaş olmanın haklarını bile anlayamadık. Halen de toplulukların, cemaatlerin, efendilerin altında olmaktan mutlu olanlarımız anlamıyor birey olmayı.
Birliğimizin kıymetini de anlıyoruz artık, zaman bize acıyla öğretiyor. Sabrı öğreniyoruz. Acı gözyaşlarıyla sarılıyoruz ülkemizin toprağına bayrağına. Ama bütün bunlar bizi sadece güçlendiriyor. Bizden öncekilerin olduğu gibi bizim de ruhumuz pes etmiyor. Etmeyecekte.
Sizlere ve Cumhuriyetimize nice uzun yıllar dilerim. Monarşi altında ezilen dünya insanlarına da acil Cumhuriyetler dilerim.
Lütfen geçen yıl ki Cumhuriyet yazımı da okuyun. Atatürk’ün el yazısıyla seslenişini ve Cumhuriyet hakkında bilgi de bulacaksınız.
http://www.gunesintamicinde.com/cumhuriyet-halka-hurriyet/
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.
“It has been said that democracy is the worst form of government except all the others that have been tried.” Winston Churchill
(Türkçe’ye çevirmeyi denedim, ama anlamını yitirdiğini düşündüğüm için orjinalini veriyorum.)
Gerçekten mükemmel bir yazı. Yorumlamıyor, sadece kutluyorum.
Geçen sene paylaştığın el yazılı belgeler de oldukça ilginç.
cumhuriyet dünyanın en iyi idare şeklidir.iyiki dünya lideri atam bu cumhuriyeti kurdu.