Sevgili okurum gözlerini görüp içine bakmak tokalaşmak ve birlikte güzel işler başardık demek isterdim. Gerçi sen ekranın diğer tarafındasın, ben bu tarafında. Yine de bizi birleştiren bir ortak duygu var. Sevgi ve saygı.
Güneşin Tam İçinde’yi kurarken ilk amacım artık insanların kafalarını daha az şişirmekti!
“Yok canım est.” demeye gerek yok, durum bu. Çocukluğumdan beri çok konuşurum. Anlatacak çok şeyim vardır. Dinleyende, kapılar açmasından mutlu olurum. Öğretmenliğe girişim de aynı nedenle başlar. Eğer anlattıklarım değişime sebep oluyorsa o kişiyi ilerletiyorsa, sorularını karşılıyorsa devam etmeliydim. Yazarak daha az konuşmayı başarabileceğimi de fark ettim(!)
2005 yılında başka bir platformda açtığım siteyi 2006’da buraya taşıdım. O zamandan bu zamana 1000’den fazla yazı yazdım bu sitede. Zamanla eskimiş, anlatılan teknolojileri geçersiz olmuş 100 civarı yazıyı sildim. 80 adedini ise arşive kaldırdım. Şu an bununla birlikte 825 yazı yayında.
Aşağıda Internet’in arşivi, zaman yolcusu sitesinde sitemin ilk görünümü var. Yılları değiştirip ilerleyebilir ve sitenin zamanla nasıl değiştiğini görebilirsiniz. (VPN gerekli. Nedense sitelerin arşivini tutan bu site kapalı.)
http://web.archive.org/web/20070101121718/http://www.gunesintamicinde.com/
Mesela şu halini çok severdim. Küçük resimlere tıklanıp büyük hallere bakılabilir.
http://web.archive.org/web/20080330183358/http://www.gunesintamicinde.com/
http://web.archive.org/web/20120920042629/http://www.gunesintamicinde.com/
Bu da güzeldi.
10 yıl 3650 gün ediyor. Yaklaşık her 3 – 4 günde bir yeni yazı yayınlamışım demektir bu. Üstelik iş ve özel hayatımın zorlaştığı bir dönem yazmaya ara vermem gerekti.
Güneşin Tam İçinde’yi yazarken 3 farklı iş yerinde ve 1 yıl serbest çalışmışım. Kızım doğmuş. Çok sevdiğim kayınvalidem, anneannem, babaannem ve bazı çok değerli yakınlarım hayata gözlerini yummuş.
Büyümüşüm. Saçlarım üstten dekolte vermiş bir miktar kilo almışım. Daha sabırlı olmayı ve dinlemeyi öğrenmişim.
Türkiye blog ödülleri yarışmasında bir birincilik sonraki yıl bir ikincilik kazanmışım.
Canlı yayında televizyona çıkmışım tüm eş dosta izleyin demişim.
Blog yazarlığı hakkında Selçuk Hoca ve Volkan Görgülü ile röportaj yapmışım.
(Girişte neden saçlarımı tarıyorum bilmiyorum eskiden saçlarım sırmaydı ondan olsa gerek(!))
Newsweek dergisiyle Dijitale Doğanlar ve kesintili dikkat hakkında röportaj yapmışım.
Radyolarda gazetelerde ve çok sayıda blogda sitem tanıtılmış.
Çin yemek çubukları ile fındık yeme birincisi olmuşum.
4 kitap yazıp yayınlamışım. Sırada bekleyen 20 taneyi toparlamaya vakit bulamadığım için hep vicdan azabı çekmişim. Ben yayınlayana dek geçen sürede başka filmler ve diziler konuları aynen kullanmış ben de göz yaşları dökmüşüm. Ama yine binlerce kez okunmuş kitaplarım.
https://play.google.com/store/books/author?id=S%C3%BCleyman+S%C3%B6nmez
Yüzlerce kitap okumuşum ama çok azını yazmışım. Herkes kitap tanıtım sitesi sanmasın 30 kategori var orada diye. Teknoloji üzerine yıllarımı vermişim uzaktan eğitim video ve eğitim teknolojileri üzerine neredeyse her şeyle bir şeyler yapmışım bu sene farkına varıp bu konuda daha çok yazmaya başlamışım.
Sanal gerçeklik üzerine site açmışım. https://www.egitimdevr.com/
Sadece çocuklar eğlensin diye site açmışım. www.buyuklergiremez.com
Kimin eli diye bir oyun sitesi yapmışım sonra kapatmışım.
Reklamlara oy verilen bir site yapmışım kapatmışım.
Forum.zoque.net ‘de editörlük yapmışım. Forum kapanmış ama bana onlarca harika dost kalmış.
Friendfeed açılmış kapanmış ülkemizin en derin en zeki insanlarının olduğu bu platformun kapatılması ülkemize hiç iyi gelmemiş.
Çılgın sosyal deneyler yapmışım hem de 25.000 kişi ile(!)
Türkiye’nin en iyi bloglarını seçmeye çalışmışız ama hiçbir zaman başaramamışız. Hep birileri kalmış hakkı yenmiş.
Türkiye’nin En İyi Blogları 2017 – Güncel Liste – Türkiye’nin En Sevilen Bloggerları
Bloglar açılmış sonra bloglar süratle kapanmış.
Blog Yazma İlkelerini ilk kez belirlemiş ve yayınlamışım.
Youtube devrimi gelmiş. Ben inatla uzak durmuşum. Peki kısa bir kaç video söylenmeli. 360 derece çekimim.
Birkaç hikayemi seslendirmişim o kadar.
Kendime sürekli kanal açmalısın demişim.
Hayat bazen çok iyi olmuş bazen çok kötü. Ülke bazen cehenneme, dönmüş bazen cennete. Bazen kalmak istemişim, bazen kafayı bozup ailemi alıp çekip gitmek.
Her seferinde “Bu vatan benim!” demiş yeni bir yazı yazmışım. Bilim, sanat, eğitim bir fark yaratabilir diyerek.
Resim çizmişim kimselere göstermemişim.
Öğrencilerim büyümüş iş güç sahibi olmuş. Evlenmiş, hayata karışmışlar.
Ne yazık ki yüreğimizi yakarak terör saldırılarında öldürülmüşler.
Binlerce çizgi roman okumuşum. Hakkında yazmadığım muhteşem konulu çizgi romanlar için suçluluk duymuşum. Sanki onların unutulmamak için dilleri benmişim, ben de onlar için konuşmamışım gibi.
Bir sürü dizi izleyip anlatmışım.
Bilimsel gelişmeleri heyecanla duyurmuşum.
Çalışmışım. Yazmışım.
Türkçe o kadar kötü yazılıyormuş ki o zamanlar Internet sitelerinde kampanyalar düzenlemişim.
Söylenmemiş tek bir söz bırakmamak istemiş gibi çabalamışım.
Tanrıyı aramışım meditasyonlar ve iç gözlemlerle her yeri sarana sevgimi tüm varlığımı sunmuşum. AN’da yakın olmak için.
Muhabbet kuşumuzun yemlerini değiştirmişim. Halen kız mı erkek mi olduğunu bilmediğimi gerçekten umursamamışım.
Arabamız değişmiş ama maalesef halen elektrikli olmamış doğaya karşı görevimizi yapamamışız.
Sitedeki reklamları kaldırmışım tanıtım yazısı almaya başlamışım.
Defalarca sosyal yardım kampanyalarına mimlere katılmışım yoksullukla, çocuk istismarı ile sevgisizlikle mücadeleye girişmişim.
Zaman ilerlemiş ve aramıza yeni okurlar katılmış bir kısmı gitmiş.
Macera sürmüş.
İşte tüm yazılar
https://www.gunesintamicinde.com/arsiv/
Unutmadan dün bir şey hatırladım. Ben çok küçükken annem büyük bir adam olacağımı söylerdi. Dün yolda durdum bunca yıl sonra bunun anlamını düşündüm. Ben büyük adam olmak istemiyorum anne dedim içimden. Büyük adam olmak demek binlerce kötülüğü sırtlanmak, acımasız olmak, hayranlarının beğenisi için değişmek, ezmek ve geçmek demek.
Ben iyi adam olmak için çalışacağım anne dedim.
İyi olmak bir hayatın sonunda hatırlanabilecek tek şey gözlerini kapatırken.
Sizleri seviyorum…
Süleyman Sönmez
Gözlerimi kapatmak derken 🙂
https://www.youtube.com/watch?v=bFmR7ffIF68
EPOSTA ABONELİĞİ İÇİN
Aşağıdaki formda e-posta adresinizi yazın, gelen e-postaya onay verin.E-posta aboneliği için e-posta adresinizi eklemeniz, aşağıdaki konuları anlayıp izin verdiğiniz anlamına gelir.
Lütfen okuyunuz. Temel olarak, siteden (Güneşin Tam İçinde) ve yazardan (Süleyman Sönmez) e-posta bülten almaya izin vermek anlamını taşır. Bu iznin temeli: okunacak yazılar, izlenecek videolar, dinlenecek podcastlar, fotoğraflar, tanıtılacak ürün, kitap, site, uygulama, yapay zeka, eğitim, gezi, teknoloji, anket gibi içerikler ve kampanyalar olabilir. Bültenin içeriğinde, bülten sponsorunun ürün ve hizmetine ait bilgi, link ve banner yer alabilir. Bülten e-posta sistemi substack isimli dünyaca çok bilinen, güvenilir e-posta sistemi tarafından gönderilir. E-postalar yeni bir e-posta dağıtım sistemine geçmek dışında üçüncü şahıs ve şirketlerle paylaşılmaz. İşleyiş gereği yurtiçi ve yurtdışındaki server sistemlerinden hizmet verilebilir. Spam gönderilmez. İstediğiniz noktada, tek adımla her e-postanın en altındaki "Unsubscribe" seçilerek üyelikten çıkılır ve siz tekrar e-posta abonelik formuyla veya bülten sayfasında üye olana dek yeni e-posta almazsınız. İlginiz için teşekkür ederiz.
Ne kadar dolu dolu geçmiş yıllarınız. Tebrikler!
Daha nice senelere olsun hocam.
Çok teşekkür ederim dostum. Bayağı uzun bir süreyi dost site ve arkadaş olarak geçirdik. Benim için hep değerli bir dost oldun. Daha geçen haftalarda sitelerime eklenti kurdum, sitendeki mobile daha uyumlu hale getirme yazını okuyarak ekler yaptım. (AMP) Birlikte nice onlu senelere…
Nice projelere inşallah…